Ermeniler ve Türkler -ll-

A -
A +

Ermeniler yer yer bombalamalara devam etmişler ve polis, Ermeni kilise ve okullarında bombalar ve dinamitler ele geçirmiştir... İşte Ermeni tahrikleri son haddeyi bulmuş ve mesela 1896 Haziran ortasında Van'da Kürtler'e saldırarak kadın ve çocuklarla ihtiyarları feci bir şekilde öldürmüşlerdir. Bu da tabiidir ki Kürtler'in intikamcı katliamlarına yol açmıştır. Ermeni'lerin bu katliamlarına zaman zaman Pontuscu Rumlar da katılmışlar ve bunlarla Müslüman ahali arasında amansız bir ölüm-dirim savaşı başlamıştır. Bunun üzerine Hükümet Ermeni ve Rumlar'ı tehcir etmiştir. Bu konu daha sonra Milletler Cemiyetinde 1920'de bahis konusu olmuştur. Türkiye'de yüzbinlerce Ermeni ve Rum kadın ve çocuğun haremlerde zorla saklandığını Milletler Cemiyetinde iddia eden Romanya delegesi Matmazel Vaceresco'nun iddiasını tahkik için İstanbul'a bir müfettiş yollanmasına karar verilmesi üzerine İstanbul Hükümetinin 1921'de Milletler Cemiyetine verdiği cevap şöyledir: "Bu iddia üç sebepten dolayı doğru değildir. Birinci sebep: Yedi asırdan beri Rumlar ile beraber yaşayan Türkler, Ermeni ve Rumlar'ı hakiki bir vatandaş addetmişlerdir. Beş asır evvel Sultan Mahmûd Han-ı sani ve Beyazıd Han-ı sâni İstanbul'u fetih ve Yunanistan'ı istilâ eyledikleri ve Avrupa'da mezhep mücadele ve muharebeleri devam ettiği zaman Türkiye'de ve Yunanistan'da Rumlar'a ve Ermenilere mezhebi ticaret, maarifi imtiyazını bahşeylemek suretiyle izharı adâlet etmişlerdir. Gerek Ermeni ve gerek Rumlar'ın ticareti ve mektepleri tamamen serbest bırakılmış ve dünyanın hiçbir yerinde ekalliyetlere bahşolunmayan itimadı tam dahilinde sarayların, hükümetin, hariciye, maliye, nafia, ticaret ve ziraat, hazineyi hassa nâzır ve müsteşarlıkları ve mehakimi adliye reisi ve azalıkları gibi en mühim ve mahrem mevkilere Ermeni ve Rumlar getirilmek suretiyle kendilerine izharı emniyet edilmiştir. Taşralardaki mecalisi kadroda mutlaka Hıristiyan aza bulundurulması idare kanunları icab ettiğindendir. Bir halde ki Rum ve Ermeniler'e ekseriyetlerden fazla hukuk bahşolunmuştur, zira faraza 800 hanelik bir Müslüman kasabasında ve o hatta 2 tane Hıristiyan olsa behemehal Meclis-i irade bir Hıristiyan aza bulundurulması ve Ermeni ve Rumlar'ın Mebusan ve Belediye intihabatında Türk'ten katiyen bir farkı olmaksızın müntahib ve müntehab olmak hukukunu haiz olması ahkam-ı kanuniyedendir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.