Fas ve Kralı

A -
A +

Batıda Atlas Okyanusu, güneyde Batı Sahra, doğu ve güney doğuda Cezayir, kuzeyde Akdeniz ile çevrili 458.730 km2'lik yüzölçümü ile genellikle dağlık bir ülke olan Fas, dünyanın en şiddetli deprem kuşaklarının birinde bulunmaktadır. Fas, Cezayir ve Tunus'un aksine Osmanlı egemenliğine girmemiştir. Fransa'nın 1830'da Cezayir'i işgale kalkması üzerine Cezayir direnişi lideri Abdülkadir'i destekleyen Fas Sultanı Mevlay Abdurrahman, yoğun Fransız baskısıyla karşılaştı. Fas ordusu 1844'te Fransa'ya yenildi, bunun üzerine Fas, Abdülkadir'in yakalanması için (1846) Fransızlarla işbirliği yaptı. Birçok Avrupa devletinin tehlikeli ilgileri sebebiyle 1906'da Algeciras uluslararası konferansı toplandı. Konferans sultanın bağımsızlığını ve devletlerin ticari eşitliğini kabul etti. Fransa ve İspanya'ya liman ve gümrüklerin yönetiminde geniş haklar tanındı. Abdülhafid bir süre sonra ayaklandı, yönetimi ele geçirdi. Avrupalı devletlerce sultan tanındı fakat denetimi sağlayamayınca Fransa, Fas'ı sömürge yaptı. 30 Mart 1912 tarihli Fez anlaşması ile, ülkenin kuzey kesimi ve güneybatıdaki Tarfaya, İspanya'nın denetimine bırakıldı. Sonra Mevlay Yusuf'un, 1927'de ölümü üzerine küçük oğlu Sidi Muhammed'in (V. Muhammed), 1961'de ölümü üzerine yerine oğlu İkinci Hasan geçti. Onun da 2000 yılında ani ölümü üzerine oğlu 6. Muhammed geçti. 1953'te Beşinci Muhammed yetkilerini daha uysal olan Mevlay Ben Arafa'ya devretmeye zorlanmış ise de 1954'te Muhammed yeniden başa geçirilmiştir. 2 Mart 1956'da Fas'ın bağımsızlığı ilân edildi. Muhammed, Ağustos 1957'de kral unvanını aldı. İkinci Hasan zamanında 1963'teki ilk seçimlerde hiçbir partinin çoğunluğu elde edememesinden bir yıl sonra kral, meclisi dağıttı ve 1970'e kadar kişisel bir yönetim sürdürdü. 1977 seçimlerinde kral taraftarları büyük bir çoğunluk kazandı. Dış politikada, Ortadoğu sorununda Fas, Arap dünyasına yakın bir politika izledi. İkinci Hasan 38 yıl hükümdarlıktan sonra 70 yaşında 2000 yılında öldü, yerine 36 yaşındaki oğlu geçti. Babasının kudretli ve tehlikeli dostlarını işbaşından uzaklaştırdı, babasının açtığı derin milli yaraları sarmaya koyuldu. Yeni kralın ilk işi babasının zalim ve kudretli İçişleri Bakanı İdris Basri'yi azletmek oldu. Yeni kral aynı zamanda siyasi işkence kurbanlarına verilmek üzere 4 milyon dolar bulmak için bir komisyon kurdu. Siyasi sürgünlerin geri dönmelerine yeşil ışık yaktı. Babasının dostu iken muhalefete geçen ve Paris'te ajanlar tarafından öldürülen Mehdi Ben Barka'nın ailesinin dönmesini sağladı. 6. Muhammed geçen yıl Fransa'ya bir gizli memur yollayarak en meşhur siyasi mülteci olan Abraham Serfati'nin dönmesini temin etti. Serfati 17 yıl mahpustu, 1991'de sınır dışı edilmişti. Bugün sarayın oturmasına tahsis ettiği bir deniz kenarı villada oturmakta. Genç kral sömürgeciler ve İsraillilerle mücadelelerinde sertleşmiş diğer Arap hükümdarlarından farklı olup, yufka yüreklidir. Babasının eski düşmanları ile barışmak istemektedir. Kuzey Rif dağlarına gitmiş ve babasının "kirli, cahil, dilenci" dediği ve bir ayaklanmayı kanlı şekilde bastırdığı dağ kabilesinin coşkun tezahüratı ile karşılaşmış, gözleri dolmuştur. Yeni genç kral realisttir. "Batı demokrasi sistemini Magrip'te, Orta Doğu'da ve Körfez'de tatbik etmeye çalışmak bir yanlışlık olur. Biz Almanya, İsveç veya İspanya değiliz. Benim demokrasi tatbikatının bir hayli geliştiği ülkelere büyük saygım var. Mamafih her ülkenin demokrasi için özel şartları vardır. Fas'ın meselelerine gelince en başta işsizlik, sonra tarım ve kuraklık gelmektedir. Fakirlikle mücadele ediyoruz" demiş ve "Genç hükümdarlar ne yapacak?" sorusuna da "Yeni kuşak hükümdarların her şeyi birden düzelteceğine inanmak saflık olur. Unutmayın ki ülkelerimizde gelenek çok kuvvetlidir" diye cevap vermiştir. 6. Muhammed "Babama müteşekkirim zira eğitim için beni başka ülkelere yollamadı, Fas'ta kaldım ve halkımı öğrendim, tanıdım" diyerek Faslıların neden sevgilisi haline geldiğini izah etmektedir. Biz genç krala Fas'ın refaha kavuşmasında başarılar dileriz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.