İngiliz yazar Alain de Botton Felsefenin Tesellileri adlı (Consolations of Philosophy) Hamish Mamilton basımevince basılmış 265 sayfalık eserinde bazı meşhur filozofların da mutlu olmadıklarını göstererek adeta insanlara her günkü meselelerinin insanlığa ortak ve mutsuzluğun yaygın olduğunu anlatmak istemiştir. Sokrat, Epikür, Seneca, Montaigne, Schopenhauer ve Nictsche'nin eserlerini ve hayatlarını inceleyerek halk tarafından rağbet görmeme, yeter parası olmama, hüsrana uğrama, acemilik, kırık kalp ve hayatın diğer güçlüklerinin filozoflara nasıl yansıdığını anlatmıştır. Bu eser, İngiltere'de bir televizyon serisi olarak da gösterilmiştir. Botton'u eleştirenler büyük filozofların hayatlarını ve eserlerini basitleştirmesini tenkit etmektedirler. Büyük eserler bizi bize öğretir. Eğer bir piyeste bir düşüncede, bir hikayede ortak bir tecrübe ve heyecan görürsek kendimizi dünyada daha az yalnız hissederiz. Botton bize filozofların hayatlarının nasıl eserlerine yansıdığını da göstermektedir. Botton bizi düşünürler dünyasına kronolojik sırayla almaktadır. Sokrat'ın halk tarafından nasıl tutulmadığını göstererek işe başlamaktadır. Eski Atina halkı Sokrat'ın kabul edilmiş inanışları daima sorgulamasından bıkmıştı. Cesaret nedir? Faziletli adam nasıl olmalıdır? vs. Sokrat aklın düşünerek geleceği fikrini reddetmek yerine baldıran zehrini içerek ölmeyi tercih etmişti. Epikür şehvani zevkin büyük destekçisi olarak bilinir. O "hayattan bizi mutlu kılmasını bekleriz" demektedir. Mutluluk için neler gerektiğini de Epikür bir liste halinde göstermiştir: "Dostlar, özgürlük, aktif bir beyin ve hayatı devam ettirecek kadar para." Seneca (Eğer hayattan az şey istersek işler istediğimiz gibi gitmezse daha az hayal kırıklığına uğrarız) demektedir. Nictzeche ise "ancak yenilgilerle büyüklüğe kavuşuruz" iddiasındadır. Schopenhauer ise Kant'a tercih edilmektedir. Sokrat "herkesçe kabul edilen inanışları herşeyi sorgula, eğer sorulara cevap olmazlarsa onları bırak, kalabalıktan uzak durmaya böylece hakkımız olur" der. 2400 yıllık hikmet bize şunu gösteriyor. İnandığınız şeyler için kafa tutunuz, maddi şeyler sizi mutlu etmeyecektir. Hayal kırıklığına uğramamak için beklentilerinizi asgariye indiriniz. Istırap çekerek kuvvet kazanıyorsunuz. Bütün bunlar yukarda Botton'un incelediği filozoflardan öğrendiklerimiz, ama zaten bunları daha önceden biliyorduk değil mi?