Filistin'de Arafat ile başbakan Abbas arasında bir gerginlik olduğu anlaşılmaktadır. Ebu Mazen de denilen başbakan Abbas, ABD ve İsrail'in ısrarları üzerine Arafat tarafından tayin edilmiş, bu tayin El Fetih Merkez komitesince 16-1 oy alarak tescil edilmiştir. Bir "Hayır" oyunu Arafat vermiştir. Sonuca o kadar kızmıştır ki El Fetih üst düzey yöneticilere göre iki gün kimseyle hatta korumaları ile bile konuşmamıştır. Abbas Seçilmiş Filistin Yasama Konseyi tarafından 29 Nisan'da onaylanmıştır. Otuz yıl iyi arkadaş olan Arafat ile Abbas'ın arası 1993'te İsrail ile Barış anlaşmaları sırasında bozulmuştur. Arafat bu törene karısı Suha'yı getirmek istemiştir. Abbas Filistin çevrelerine bir tepeden inme hareketle öne geçen Suha'ya kızgın olduklarından Suha törene gelirse kendinin katılmıyacağını söylemiş Arafat da mecburen eşini getirmemiştir. Bill Clinton ile beyaz sarayın Rose Garden'indeki törene Abbas katılmış Suha Washingtona gelmemişti. Arafat'ın adamları başkanın geri dönüşte suratının hiç gülmediğini hep asık olduğunu söylemişlerdir. ABD Başkanı Bush ve İsrail Başbakanı Şaron bir aralık Arafat'ı Tunus'a sürgüne yollamayı düşündüler, hatta Şaron, Arafat'ı Ramallah'ta aylarca karargahında hapsetti. Birçok Filistinli lideri bilhassa Hamas liderlerini İsrail füze ile öldürdü, Fakat Arafat'ın canına ve bedenine bir zarar vermediler. Anlaşılan gerek ABD ve gerek İsrail, Arafat'ın barış için lüzumlu olduğuna karar verdiler. Bilindiği gibi Ürdün Limanı Akabe'de ABD Başkanı Bush, İsrail Başbakanı Şaron ve Filistin Başbakanı Abbas'ın iştiraki ile barış için bir yol haritası" yaptılar. Arafat bunun imzalanmasını televizyondan seyretti. Sonra İsrail'in bu Ortadoğu Yol Haritası'nı kabul etmesini memnunlukla karşıladı. Ramallah'ta Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin ile görüştükten sonra basın toplantısı yapan Arafat, İsrail'in "yol haritası" ile ilgili tutumunu "büyük memnuniyetle" karşıladığını belirtti. Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac'tan mesaj getirdiğini belirten De Villepin de Filistinlilere terörle amansız mücadeleye girmeleri çağrısında bulundu ve "İsrailliler de sayfayı çevirmek ve geleceğe bakmak amacıyla üzerlerine düşenleri yapmalılar. Herkes kendi yolunda ilerlemeli" diye konuştu. Abbas'ın Gazze Şeridi'nde ve Batı Yakasında kökleri azdır. Bu kökler Filistin siyasetinde önemli rol oynamaktadır. 68 yaşındaki Abbas, Safed şehrinde doğmuştur. 73 yaşındaki Arafat ise bir Kudüs ailesine mensuptur. Abbas'ın ailesi ilk Arap-İsrail savaşında Şam'a kaçmıştır. Abbas'ın İran Körfez'inde en iyi dostları bulunmaktadır. 1993 barış müzakerelerinden önce ve sonra İsrail'le anlaşmaya en ziyade yakın olarak gözükmüş bu onu ABD ve İsrail'le nispeten uzlaşabileceğine işaret ederken Filistinliler bu ilgiye sıcak bakmamışlardır. İkinci barış anlaşmasının hükümleri konusunda Arafat'la tartışmışlar ve Abbas Katar'daki evine gitmiş aylarca geri dönmemiştir. Abbas Arafat'a İntifadadaki şiddeti durdurmasını söylemiş Arafat bunu reddetmiştir. Abbas'a göre şimdi 32. ayına girmiş olan İntifada durdurulmalı veAksa Şehitleri Tugayı dağıtılmalıdır. Bu da Arafat tarafından reddedilince Abbas, Şaron'la Negev Çölü'ndeki çiftliğinde gizlice buluşmuştur. Bilindiği gibi Şaron, İsrail'in Arap topraklarını işgal altında tuttuğunu Hamas ve diğer gizli örgütlerin İsrail'le ateşkes ilan ettiklerini biliyoruz. Bütün bunlar barışın Ortadoğuya döneceğine güzel işaretlerdir. İnşaallah diyelim.