Filistin'de Şaron'un saldırılarına İsrail Yüksek Mahkemesi; saldırıların yapıldığını öne sürdüğü evlerin yıkılmasını onaylayarak destek vermiştir. İsrail Filistin çatışmaları son dönemde Gazze şeridinde odaklanmıştır. Geçen hafta Gazze-Mısır sınırındaki Refah kentinde yaklaşık 10 evi yerle bir eden İsrail, bölgede taş üzerinde taş bırakmayacağını duyurmuştur. İsrail Genelkurmay Başkanı Moşe Yalon Refah'ta işaretledikleri yüzlerce evi daha yıktıklarını söyledi. Bu sözler; Yüksek Mahkemenin Refah'ta 13 evin daha yıkılmasının önlemesi için yapılan başvuruyu reddederek, yeni yıkımlara izin verilmesinin ardından geldi. Yüksek Mahkeme'nin 16 Mayıs'ta açıklanan kararında ordunun yıkımları haklı çıkaran operasyonel nedenleri olduğu ve bunun toplu bir ceza değil, kendini savunma olduğu öne sürüldü. Ardından Yalon kabine toplantısında İsrail'e yönelik saldırılarda kullanılan evleri yıkmak için işaretledik. Yüzlerce evin yıkılmasından söz ediyoruz dedi. Yeni hava operasyonları yürüttüklerini ve askeri müdahaleyi genişletebileceklerini belirten İsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz "Savaşı derinleştireceğiz" ifadesini kullandı. Filistin Lideri Yaser Arafat ise yıkımlar için "Zalim bir saldırı!"; mahkeme kararı içinse "bir suç" dedi. İsrail Yüksek Mahkemesi'nin ev yıkma kararı tarihte az görülmüş bir haldir. Bu, buz gibi toplu cezalandırmadır. Irak'ta Amerikan ve İngiliz askerlerinin mahkumlara reva gördükleri insan haysiyeti ile bağdaşmaz işkence de; İsrail Yüksek Mahkemesi Kararı gibi hayret ve ibret vericidir. Birleşmiş Milletler'in Filistinli mültecilere Yardım Ajansı UNRWA geçen hafta Refah'ta 88 evin yıkıldığını ve yüzlerce Filistinlinin evsiz kaldığını belirlerken 2000 Eylülünden beri sadece Refah'ta 11.000'den fazla Filistinlinin evsiz bırakıldığı bildiriliyor. Evsiz barksız bırakılan bu Filistinliler acaba teröre itilmiş olmuyorlar mı? Geçen hafta bölgede bir İsrail aracının havaya uçurulması ve beş askerin öldürülmesiyle başlayan yıkım operasyonu BM ve AB tarafından kınanırken 16 Mayısta Ürdün'deki Dünya Ekonomik Forumu'na katılan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell "Yıkıma karşıyız bunun yapıcı olduğunu düşünmüyoruz" demiştir. Gazze'ye saldırılar Başbakan Ariel Şaron'un Batı Şeria'yı ilhak ederken Gazze'den çekilme planına paralel olarak yoğunlaşmıştı. Şaron liderliğindeki Likud Partisi planı reddederken 15 Mayıs gecesi Tel Aviv'de, İsrail eski Başbakanı İzak Rabin'in 1995'te bir suikaste kurban gittiği Rabin Meydanında toplanan 150.000 kişi 13 İsrail askerinin öldüğü Gazze Şeridi'nden İsrail'in çekilmesi ve barış görüşmelerinin yeniden başlatılması çağrısında bulundu. Anketler de İsrail halkının yüzde 70'inin çekilmeyi desteklediğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Moşe Katsav 16 Mayıs'taki gösterinin ardından radyoda "Pek çok kişi Gazze'den çekilmek gerektiğini düşünüyor" demiştir. İsrail halkı da artık savaştan bıkmıştır.