Fransa'da "geleneksel sol"un çöküşü

A -
A +

Fransa'da yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekilleri genel seçimlerinde "geleneksel sol'un eridiği görülmektedir. Fransa'da Sol 1969'dan beri en büyük yenilgisini almıştır. 1969'da Marsilya Belediye Başkanı ve Sol'un cumhurbaşkanı adayı olan Gaston Defferre ilk turda oyların sadece yüzde 5'ini alarak seçim alanından ayrılmıştı. Bu Marsilya'nın Belediye Başkanı ve Milletvekili Defferre'nin şahsiyetinden ileri gelmiyordu. 1968 Mayısında genç solcular tarafından ifade edilen toplumun radikal anlaşmazlığına makul bir cevap bulmak için Parlamento Sol'unun gösterdiği kabiliyetsizlikten ileri gelmişti. Bir lider bulmak ve kuvvetleri toplamak için beş yıl gerekti. 2002'nin şartları ise değişiktir. Fakat 1981'den beri siyasi hayata hakim olan geleneksel Sol'un maruz kaldığı darbenin yoğunluğu 1969'ları hatırlatmaktadır. Geleneksel Sol başkanlık düellosundan Fransız toplumunun içinde bulunduğu rahatsızlığın ölçüsünü dikkate almadığı zannını verdiği için uzaklaştırılmıştır. Aşırı Sol sesini yükseltirken reformcu sol karışıklık içinde ricat ediyor, projesini kaybetmiş gözüküyor. Halbuki yeni bir mimar bulup yeni ayniyetini tesbit etmesi gerekli. Klasik sol ölmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonunda birinci parti olan Komünistler gerilediler, Yeşiller gelişiyorlar, Sosyalistler gerilemekteler, Troçkistler tamamen zamanın âdetlerine uymayan bir dinleyici kitlesine hitap ediyorlar. Bütün bu durum "Aşırı Sağ"ın lehine gelişiyor. Aynı zamanda gerçek diye adlandırdıkları bir komünizmi savunan "Aşırı Sol" ortaya çıkıyor. Fransa, bu surette dağınık bir aşırı solun münhasıran itiraz eden yüzde 10'luk bir orana eriştiği tek batı demokrasisi olmaktadır. Aşırı Sol'un üç adayı Arlette Laguiller, Olivier Besancenet, Daniel Gluckstein hayal ettikleri mevhum toplum üzerinde ısrar etmediler, memnuniyetsizliği, işsizlik sıkıntısını, halkın kararsızlığından endişe ederek bunu gidermeye çalıştılar. Komünist parti artık ihtilalci bir parti değildir. Fransız Komünist Partisi 1920 Aralığında kurulmuştu. Bugünki başkan Robert Hue seçimde ancak oyların yüzde 4'ünü alabilmiştir. Bu şimdiye kadar alınan en kötü neticedir. Yeşiller ise yüzde 5'i aşan oylarıyla ütopik bir demokrasi savunucusu gözüküyorlar. Sosyalist parti de asıl hüviyetine dönmeli, reformcu sosyal demokrat bir hüviyet kazanmalıdır, rekabeti serbest piyasayı kabul etmelidir. Aksi halde kuvvetli bir aşırı sol onun sonunu teşkil edebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.