Zaman zaman Beyazıt'ın Sahaflar Çarşısı'na gider ve orada Türk, Avrupa, Asya, Amerika tarihi ile ilgili eski kitapları satın alır, sonra vakit buldukça bunları okurum. Geçenlerde kütüphanemde böyle sahaflardan alınmış bir kitabı karıştırırken içinden Türkçe el yazısı ile yazılmış bir sayfalık aşağıda okuyacağınız ilginç tavsiyeler çıktı. Ben bunları çok öğretici ve ahlaki buldum. İnsanın kendi kendini disipline sokmasına aittiler. Bu güzel vecizeleri okuyucularımla paylaşmak istedim, otuz-kırk yıl önceki lisanla yazılmış bu nasihatlerin Türkçelerini güncelleştirdim. Bakalım siz de beğenecek misiniz? Gürültü ve dağdağa arasında sakince yürü ve sükûnette ne kadar huzur bulunabileceğini hatırla. Mümkün olduğunca, teslimiyet göstermeden, herkesle iyi geçin. Hakikatlerini sakince ve açıkça dile getir ve başkalarını da dinle, hatta alık ve cahilleri bile; onların da kendilerince bir öyküleri vardır. Gürültücü ve agresif olanlardan uzak dur. Onlar ruhun cenderesidir. Eğer kendini başkalarıyla mukayese edersen kendini boşlukta ya da acı içinde hissedebilirsin; çünkü, daima senden daha büyük veya daha küçük kişiler olacaktır. Başarılarından olduğu kadar, tasavvurlarından da zevk al. Kendi mesleğine ilgi göster. Ne kadar mütavazı da olsa, o zamanın değişen yazgısında sahip olabileceğin en iyi servettir. İş hayatında tedbirde kusur etme zira dünya hilekârlıklarla doludur. Ama bu da seni var olan erdemlere karşı körleştirmesin. Birçok kimse yüksek idealler uğruna çaba harcar ve hayat kahramanlıklarla doludur. Kendin ol! Özellikle, yapmacıktan şefkat gösterme. Ne de sevgi hakkında alaycı ol. Çünkü o bütün kuraklığına ve hayal kırıklıklarına rağmen her zaman yeşil kalmayı başaran otlar gibidir. Gençlikte edindiğin bazı eğilimlerinden zarafetle vazgeçerek yılların verdiği tecrübeleri olduğu gibi kabullen. Ani bir felakete karşı seni koruması için ruhunu güçlendir fakat hayallerle de kendini huzursuz etme. Korkuların çoğu yalnızlık ve aşırı yorgunluktan doğar. Sağlam bir disiplinden öte, kendine karşı müşfik ol. Sen evrenin bir çocuğusun. En az ağaçlar ve yıldızlar kadar senin de burada olmaya hakkın var. Senin için aşikar olsa da, olmasa da şüphesiz ki evren gerektiğince seni bağrına basmayacaktır. Dikkatli ol! Mutlu olmak için çaba göster...