İdi Amin'le tanışmam

A -
A +

Uganda'nın eski Devlet Başkanı İdi Amin Dada, tedavi gördüğü Suudi Arabistan'da hastanede 16 Ağustos 2003'te öldü. İdi Amin bir Müslümandı. Kendisi ile 1974 yılı temmuzunda Uganda başkenti Kampala'da bir tarih kongresi vesilesi ile bulunduğu şûrada tanışmıştım. O tarih kongresine davet edilmiştim. Yolculuk Sudan'ın başkenti Hartum, Etyopya'nın başkenti Adis Ababa, Kenya'nın başkenti Naurobi, Uganda'nın hava alanı Entebbe şeklinde idi... Aksilik Hartum'da başladı. İstanbul'dan orta Doğu Hava Yolları'nın uçağı ile Hartum'a indim. Orta Doğu Hava Yolları "Sudan Türkler'den vize istemiyor" dediğinden Sudan vizem yoktu. Sudan'da Hartum hava alanındaki memurlar ki hemen hepsi subaydı. "Vizesiz giremezsiniz, bu uçak sabahleyin dönecek siz de beraber" dediler. Hava alanının hemen bütün ışıkları söndürüldü. Orta Doğu Hava Yolları'nın Hartum görevlisi dışarda ben bavulumun başında içerde sabahı beklemeye başladık. Sabahın ışıkları belirince ben uykudan uyandım. Karşımda Orta Doğu Hava Yolları'nın Hartum görevlisi gülerek duruyordu. Müjde gece yarısı hava alanındaki görevliler değişti. Yenileri size 24 saat geçici vize verdiler dedi. Bu benim işime geliyordu. Ertesi sabah 7'de İtalyan Hava Yolları ile Adis Ababa'ya gidecektim. Bavulumu görevlinin otomobiline koyup bir otele yerleştim. Sıcak müthişti. Hartum'a Nil'in mavi ve beyaz kolları gelip birleşiyorlardı. Sudan'ın başında General Nyerere vardı. Nil'in kolları birleştikten sonra birçok Avrupalı'nın villalarının su kenarında olduklarını da gördüm. Ertesi sabah Orta Doğu Hava Yolları görevlisi geldi saat 6'da beni hava alanına getirdi. Adis Ababa'ya götürecek İtalyan Hava Yolları uçağı bekliyordu. Yolculuk bir saat sürecekti. Bindim, bir türlü kalkamıyorduk. Benim ise 9'da aktarmam vardı Etyopya uçağı ile Uganda'ya... Neyse epey sonra kalktık. Adis Ababa'daki uçak kalkmak üzereydi. Son anda bindim. Naurobi'ye uğrayıp Entebbe'ye vardık ama uçaktan benim bavul çıkmadı. Minibüsle Uganda'nın başkenti Kampala'ya geldim. International Hotel'de yerleştim. Bir tıraş bıçağı ile beyaz bir gömlek almak için çarşıya gittim ve bunları bulamadım, çarşı tam takırdı. Bir Pakistanlı dostumun tıraş bıçağı ile tıraş oldum. Ertesi gün kongre açıldı. İdi Amin, Kara Mareşalı üniforması ile kongreyi açtı ve iyi bir İngilizce ile konuşma yaptı. Ertesi günü bütün kongre üyelerini ve Kampala'daki diplomatları bir kır gezisine davet etti. Ertesi günü kırsal alanda hepimize bir kutu içinde söğüş tavuk, çörek ve gazoz ikram ettiler. İdi Amin hepimizin elini sıktı. Sivil giyinikti, ceketi yoktu. Ben şaşırmıştım. Başkanın etrafında koruma filan yoktu. "Bu sırtına vuranlar, önceden belli adamlar, başkanın ne kadar demokrat olduğunu göstermek üzere halkı kandırmak için vuruyorlar" diye düşündüm. Bunun böyle olmadığını anlamak için tek bir çare vardı; benim de gidip "bravo Mr. Presedent" diye İdi Amin'in sırtına bir şaplak patlatmam... Hava çok sıcaktı, ondan mı bilmem ben şaplağı patlattım... Ve bugün Ağustos 2003'te sağ salimim... Kır gezisinde Uganda folklorunu bol bol seyrettik. Hatta bir çocuğu sünnet bile ettiler. Ertesi sabah erken otelin havuzu kenarında otururken bir kenarda da heybetli İdi Amin gözüktü. Hemen ayağa fırlayıp "good morning Mr. Presedent" dedim. O elini uzatıp "Hello, good morning" dedi ve havuzun kenarına oturup ayaklarını suya soktu. "Hangi millettenseniz?" diye sordu. "Türk'üm" deyince "O, Kemal Atatürk" dedi. Sonra "Avrupalılar herşeyimizi alıp sattılar, bilhassa İngilizler, sanayi kuramadık. Onlara on yıl tercih imkanı verdim. Ya Uganda vatandaşı olacaklar. Ya da ülkelerine dönecekler, buna kızıyorlar" dedi. Çarşının zavallı halini hatırladım. Yugoslavya 3 bin kişilik klimalı bir konferans salonu hediye inşa ettirmiş. 1943'te İngiltere sömürge ordusuna katılmış, askerliği öğrenmişti. 1971'de askeri darbeyle devlet başkanı ve silahlı kuvvetler komutanı oldu. Uganda'da onu hep askeri üniformalar içinde gördüm. 1976'da kendini ömür boyu devlet başkanı ilan etti. 1979'da bir askeri darbeyle devrildi. O tarihten beri Suudi Arabistan'da yaşadı. Avrupalılar'dan ülkesini kurtardığından onu hep kötülediler. Yok yamyammış dediler. Evet Avrupalı'lar Ugandalı'ları nasıl küçük gördülerse, O da Avrupalılar'ı öyle küçümsedi. İdi Amin'e Allah rahmet eylesin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.