Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir çok imparatorluk tarihe göçtü, Osmanlı İmparatorluğu da bunlardan biri idi. Bu tarihe göçen imparatorluklardan bir çok yeni devlet doğdu. Bu sırada bir de Milletler Cemiyeti kurulmuştu. İmparatorlukların serbest bıraktıkları sömürgeler Milletler Cemiyeti tarafından A, B, C olarak üç sınıfa ayrılmıştı. A kategorisindeki sömürgeler bağımsızlığa çok yaklaşmış olan kolonilerdi. B kategorisi koloniler A sınıfına göre daha az gelişmiştirler, C sınıfına dahil olanlar ise en az gelişmiş olan sömürgelerdir. Biz Türkler için iftihar edilecek olan husus A sınıfına mensup bütün sömürgelerin Osmanlı İmparatorluğu'na ait bulunmalarıdır. Kolonilerimize hemen hemen tam özgür bir hayat tattırmışız onların temsilcilerine Meclislerimizde yer vermişizdir. İşte Irak bu sömürgelerden birincisidir. 1932'de tam bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu sıralarda Irak'ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ve beraberindeki heyet Irak'ta fevkalade törenlerle karşılanmış ve bizim heyet başkanı Irak başbakanına "Bizi nezaketinizle çok mahcup ediyorsunuz" deyince Irak Başbakanı "aman efendim biz kendimizi Türkiye'nin mümtaz bir vilayeti sayıyoruz o kadar" diye cevap vermişti... Irak'ta tuhaf bir seçim oldu. 73 partiye mensup adları ilan edilmeyen 700 bağımsız aday meclise girecek. Irak'ın nüfusu 14 milyonu içerde 2 milyonu da dışarda olmak üzere 16 milyon kişi. Seçim Geçici Ulusal Meclis İl Konseyleri ve Kürdistan Bölge Meclisi olmak üzere üç ayrı forum için yapılmıştır. Irak'ta nüfusun yüzde 20'si Sünnilerde, fakat çoğunluk Şiilerde. Arap olmayan Sünni olan Kürtler bağımsızlık peşindeler. Araplar ve Kürtlerden sonra üçüncü asli unsur Türkmenler. Irak seçimlerinin tek otoritesi olan Bağımsız Seçim Komisyonu Başkan Yardımcısı Farid Ayar seçimlere çok kısa bir zaman kala Kerkük'e Kürt nüfus getirerek seçmen olarak yazdırılmalarına izin verilmesinin "Irak seçimleri açısından büyük bir mesele oluşturmadığını" söylemiştir. Kerkük'ün Kürtleştirilmesinin Irak halkı içinde ve Türkiye dahil komşu ülkelerde oluşturduğu tedirginliğe Ayar şu cevabı vermiştir: "Saddam tarafından Kerkük'ten çıkarılan Kürtler geri dönüyor. Ve tabii ki seçmen olarak kayıt yaptırıyorlar. Çok büyük sayı değil. Bu önemli değil. Büyük mesele yapmamak lazım. Zaten 11 ay sonra yeniden seçim var. Mesut Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Parti'nin yerel yönetim başkanı Neçirvan Barzani Kerkük konusunda herhangi bir uzlaşmayı dışlayarak, Bağdat, Washington'un Kürtlerin Kerkük konusundaki derin hassasiyet ve duygularını anladıklarını gördük. Bu Kürtlerin taviz vereceği bir konu değildir" demiştir. Kürtler Kerkük'teki nüfusun yüzde 68'inin Kürt olduğunu söylemektedirler. Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ise "hiç kimsenin bizi huzursuz etmeye hakkı yok" demiştir.