İsrail niçin yenemez -II-

(Amerikan görüşü, TIME dergisinde yayınlandı) Kuvvetli, kendine pek güvenen bir İsrail, Amerika'nın menfaatinedir... İsrail'in karşılaştığı en yakın meydan okumayı Hamas yapmaktadır. Gazze faciası dünya televizyonlarında günlerdir gösterilmekte. İsrail'in düşmanları ile çatışmasındaki zor durumunda feci olan bir şey daha vardı: Yaptığı takdirde lanetlenecek, yapmadığı takdirde acı çekmeye katlanacaktı. İsrail'in siyasi görüntüsünde Hamas'ın kışkırtıcı roket atışları cevapsız kalamazdı. Kuvveti kendilerinden daha tehdit edici İsrail'in önleyici caydırıcı kuvveti konusunda ortaya attıkları şüphe idi. Bu düşman komşularını mesafeli bulan dünyada bu kuvvet 2006'da kötü bir şekilde, Hizbullah-İsrail saldırısına karşı koyduğunda aşınmıştı. Bir ateşkese zorlanmış ve bunda zafer iddia edilmişti. Bu elbette Hamas'ı cesaretlendirdi. O güney İsrail'e aralıklı roketler yolladı ve sonunda İsrail'i kuvvetle cevap vermeye zorladı. İsrailli yazar Nahum Barnea Yedioth Ahronoh gazetesinde yazdığı gibi Hamas'la hesaplaşmaya korkan bir ülke kanla başa çıkamaz veya Mısır, Ürdün ve Filistin veya Suriye ile olan ilişkilerinde menfaatlerini koruyamaz. Fakat soğuk gerçek şudur ki İsrail Hamas'la bir pazarlık yapmak mecburiyetinde değildir. Başbakan Ehut Olmert Hamas'ı sendeletmek istemediğini söylemiştir. O İsrail'in Hamas'ın Gazze'de yok edilmesiyle boşalan liderliği dolduramayacağını bilmektedir. İsrail'in tercih ettiği Filistinli lider batı yakasında gözden kaybolan Mahmut Abbas da dolduramaz. Bu suretle Mısır sonunda İsrail eğer Hamas roket atmayı durdurursa ve milletlerarası bir polis kuvveti militanların tünellerden kaçırılan silahlarla tekrar silahlanmalarına mani olursa memnuniyeti ile yetineceğini belirtmiştir. Hamas, İsrail Gazze'den çekilmeye ve bu bölgede yaşayan 1.5 milyon Filistinliyi boğan ekonomik tıkanmayı kaldırmaya razı olursa bir mütarekeye razı olacağını söylemiştir. Haftaya makalenin sonunu yayınlayacağım...