Korsanlık, son günlerde Afrika açıklarında açık denizlerde ticaret gemilerine el konulması olarak tarif edilebilir. Bu gemilerdeki mallar yağma edilir. Gemilerde alınan bir ücret karşılığı sahibine iade edilir, mukavemet etmişlerse genellikle batırılır. Son aylarda Somali donanmasının açıkça korsanlık yaptığı duyulmuştur. Geçmişte savaş kurallarına uygun bir yöntem olarak savaşan devletlerin de başvurduğu korsanlık 1856 Paris Kongresi Devletler Hukukuna göre suç sayılmıştır. Bu nedenle resmi yetkililer bir korsan gemisini zapt edebilir, zorla bir limana yanaştırabilir, mürettebatlarına ya da ikame yerlerine bakmaksızın korsan gemisi mürettebatını yargılayabilir. Suçlu bulunanları cezalandırarak gemiye el koyabilir... Korsanlık, Tük Hukuk lügatine (1944) göre "Muharip Devlet tarafından silahlandırılarak düşman devletler yahut tebaasına ait malları zapt eden ticaret gemilerinin fiil ve hareketlerine" denir. Korsanlık vaktiyle meşru bir harb vasıtası idi. Korsanlık yapan kaptan ele geçince harp esiri muamelesi görürdü. Korsan ilk 1856 Paris Muahedesi ile ilga edilmiştir. Devletler Hukukunun benimsediği korsanlık tanımının temel unsurları olayın bir ülkenin yargı yetkisine girmeyen bir denizde geçmesi, herhangi bir devletin onay vermemiş olması ve saldırının kişisel amaca yönelik olmasıdır. Bu bakımdan çeşitli ülkelerin yasalarında ya da özel sözleşmelerde Korsanlık olarak tanımlanan yasa dışı savaş, ayaklanma, isyan ve köle ticareti gibi eylemler çoğu zaman Devletler Hukuku açısından Korsanlık kapsamına girmez. Tarihin her döneminde korsanlığa rastlanmıştır. Akdeniz'de korsanlık genellikle deniz ticaretiyle yakından ilgili idi. Yunanlılar, Romalılar ve Kartacalılar gibi Fenikelilerin de hem deniz ticaretini hem korsanlığı bir arada yürüttükleri anlaşılmaktadır. Orta çağda Avrupa'nın kuzeyinde Vikinglerin, güneyinde de Mağriplilerin korsanlık eylemleri başladı. Doğu ve Orta Akdeniz'deki korsanlık eylemlerine Emeviler döneminde katılan Müslüman filoları, Kuzey Afrika'nın ve İspanya'nın fethinden sonra Batı Akdeniz'de de etkili olmaya başladı. Özellikle Mağrip (Kuzey Afrika) ve Endülüs, İspanya kıyılarında sayısız korsan barınakları oluştu. Endülüslü ve Fatimi korsanlar Avrupa limanlarını ve kıyı kentlerini vurdular. Aynı dönemde Arap şeyhlerinin korumalarında Yemen, Umman, Hürmüz ve Bahreyn'in açıklarında korsanlık yapılıyordu. Türk korsanlığını gelecek makalemizde anlatacağız...