Kuzey Kore, Nükleer Yayılmama Andlaşmasından (NPT) çekildiğini açıklamıştır. Bu artık Kuzey Kore nükleer silah yapımına devam edecektir demektir. Bu andlaşma ile son 30 yıl dünyada nükleer silah üretme kontrol altına alınmıştı. Kuzey Kore bu surette ABD'den yardım ve tavizler koparmak tehdidini kullanmak istemektedir. Kuzey Kore başkenti Pyongyang şimdi kendini bütün dünyaya meydan okur halde bulmuştur. Birleşmiş Milletler Silah Baş Müfettişi Muhamed El Paradei Kuzey Kore'nin Birleşmiş Milletlerle bir zıtlaşmaya girebileceğini söylemiştir: Eğer, Kuzey Kore, hemen Birleşmiş Milletlerle işbirliği olacaktır işareti vemezse şüphesiz Güvenlik Konseyine gitmemiz lazım. Güvenlik Konseyinin Kore yarımadasındaki krize ne yapacağı ayrı bir problemdir. Kuzey Kore'nin en iyi iki dostu Çin ve Rusya Daimi Beş üyedendirler. Washington devamlı olarak bu iki devletin Pyongyang'la olan krizde yardımlarını istemişse de şimdiye kadar bir sonuç alınamamıştır. Kuzey Kore andlaşmadan ayrıldıktan sonra 1998'den beri ilk kez balistik füzeleri deneyeceğini açıklamıştır. Bush ve adamları sakin olmaya devam etmektedirler. Nükleer silahla veya nükleer silahsız hiç kimse yarım adada bir savaş riski yaşamak istememektedir. Şüphesiz Pyongyang böyle bir savaşı kazanamaz ama Güney Kore'yi kimya ve biyolojik silah depoları ve muazzam kara kuvvetleri ile yerle bir edebilir. Güney Kore, Kuzey Kore'yi saldırganlıkla suçlamak yerine Pyongyang ile Washington'un arasını bulmaya çalışmıştır. ABD başkentine giden Güney Koreli diplomatlar ABD'yi Kuzey Kore ile gayri resmi müzakerelere girmeye razı etmişlerdir. ABD eski BM'ler Büyük Elçisi halen New Mexico Valisi Bill Richardson ile Kuzey Kore Santa Fe'de görüşmüşlerdir. Richardson toplantıdan sonra "Zannederim Kuzey Koreliler mesele hakkında milletlerarası endişeyi iyi anladılar ve olay barışçı yolla halledilecektir" demiştir. Niçin bu barışçı tutum? Güney Kore yarımadayı uzak bir gelecekte bir tek devlet halinde birleştirmeyi düşünmektedir. Kuzey Kore'nin reformlarla cehaleti ve açlığı yeneceğini ümit etmektedir. Kuzeydeki yöneticilerin ne istedikleri hiç bilinmemekle beraber kendileri ve aileleri için rahat ve güvenli bir gelecek istedikleri anlaşılmaktadır. Kuzey Koreli yöneticilerin Güneydeki yöneticileri menfaatlerinin ve etnik bağlılıklarının jeopolotik mülahazalardan önce geldiğini ikna etmeleri önemlidir. Kuzey Kore lideri Kim Jong Li yıllardır buna çalışmaktadır. Fikir Güney Korelileri Amerikalılara düşman etmektedir. Amerikan düşmanlığı Güney Kore'de 20 yıldan fazla bir zaman önce başladı. 1980'lerde öğrenciler ve işçiler ayaklandılar. Genç asilerden bir çoğu Kore savaşına Pyongyang'ın değil de Washington ve Moskova'nın çıkarttığına dair Kuzey Kore propagandasına inandı. Beş yıl önce para sıkıntısı çeken Kuzey Kore "Güney Kore'yi ABD'nin desteklediği yasa dışı reaksiyonerler" diye vasıflandırmaktan vazgeçti. Seul'de Başkan Kim Dae Jung hemen Güneş Işığı adlı bir barış planı hazırladı bol mali yardım vadetti. 2000'de Kim Pyongyang'da tarihi bir zivrede bir araya geldiler. Birkaç ay sonra Güney Kore Başkanı barış için Nobel ödülünü kazandı, bu Komünist Kuzey'le anlaşmak isteği üzerine verildi. Güney Kore'de kimse ABD'nin Kore'yi bir kan denizi haline sokmak isteyen bir caniler imparatorluğu olduğu şeklindeki Kuzey Kore iddiasına inanamamaktadır. Bush "Kuzey Kore, İran ve Irak'ın bir şer mihveri olduklarını" söylemektedir. Güney Kore'de manevralarda iki Amerikan askerinin zırhlı araçla iki okul öğrencisi kızı ezmeleri tekrar ABD aleyhine gösterilere sahne olmuştur. Seul'deki bir ABD'li diplomat "Güney Kore, bağımsızlıkları için 37.000 Amerikan askerinin öldüğünü çok çabuk unuttu" demiştir. 1994'te Clinton Yönetimi Kuzey Kore eğer Yongbyon atom reaktörü üretimini durdurmazlarsa ABD'nin saldıracağını söylemiş ve üretim durmuştu. Şimdi yeniden başladı. Bir Güney Koreli yüksek askeri makamdaki kişi "Hangi devlet atom bombasını yapmak istedi ise sonunda başardı, bu beni korkutuyor" demiştir. Bush'un sıkıntıları artmaktadır.