New York'ta Columbia Hukuk Fakültesinde hocalığım sırasında bir Türk arkadaşla büyük bir caddede yürüyor ve konuşuyoruz. Yolun kenarında 70 yaşın epeyce üstünde bir ihtiyar elindeki kurşun kalemleri satmaya çalışıyor yani resmen dileniyordu. Ben arkadaşıma ihtiyarın önünde durarak "Bir de Amerikalıların sosyal sigortaları var derler baksana 70'in üzerindeki bu adamı dilendiriyorlar" dedim. İhtiyar gayet düzgün bir Türkçe ile "Allah Yunanlıların cezasını versin, ben Anadolu'dan mübadil olarak Yunanistan'a zorla gönderildim ama Yunan bize itibar etmedi zaten ekonomik kriz vardı, bize ne iş ne ev verdi orada sürünüp durdum. Ben de seneler sonra bu yaşımda Amerika'ya göçmeye mecbur kaldım" dedi. Bu yaşlı adam resmi adı Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Protokol olan sözleşmeye tabi olarak Yunanistan'a göç ettirilen Rum Ortodokslarındandı. Bu Türk topraklarındaki Rum Ortodokslarla Yunan topraklarındaki Müslümanların karşılıklı değiştirilmesi amacıyla TBMM ile Yunanistan arasında Lozan'da 30 Ocak 1923'te imzalanan sözleşme idi. Sözleşmenin kapsamına 30 Ekim 1918'den önce İstanbul (Dersaadet) Şehremaneti sınırları içine yerleşmiş Rumlar ile Bükreş anlaşmasının (1913 öngördüğü sınırın) Batısına yerleşmiş Müslümanlar girmiyordu. Buna karşılık mübadelenin yapılacağı bölgelerden 18 Ekim 1912'den sonra ayrılmış olan Rumlar ve Müslümanlar sözleşme kapsamında sayılıyordu. Sözleşmede kullanılan "göçmenler" terimi 18 Ekim 1912'den sonra göç etmesi gereken ya da göç etmiş olan bütün gerçek ya da tüzel kişileri içine alıyordu. Göçmenler her çeşit taşınır malları yanlarında götürebilecek ve varış ülkesine ayak bastıkları andan itibaren başlayarak o ülkenin uyrukluğunu vatandaşlığını kazanmış sayılacaktı. Mübadele sırasında götürülemeyen malların dökümü ve değeri yerel makamlarca belirlenecekti. Söz konusu taşınır mallarla göçmenlerin ve toplulukların kent ve köylerdeki taşınmaz malları sözleşmenin yürürlüğe girişinden sonraki bir aylık süre içinde oluşturulacak bir karma komisyonca tasfiye edilecekti. Sözleşme uyarınca taraflar mübadele edilecek ahalinin öngörülmüş tarihten önce yurtlarını bırakıp gitmelerine ya da mallarını elden çıkarmalarına yol açacak hiçbir baskıda bulunmama yükümlülüğü altındaydı. Mübadeleden yararlanan kişiler ayrıldıkları ülke hükümetlerinin izni olmadıkça geri dönmeyecektir. Taraflara kendi ulusal yasalarında mübadeleyle ilgili gerekli değişiklikleri yapma yükümü de getiren sözleşme Lozan Anlaşması ile birlikte 6 Ağustos 1924'te yürürlüğe girdi. Karma komisyonun çalışmalarına başlamasından sonra ortaya çıkan sorunlar nedeniyle mübadelenin ve mübadeleye bağlı işlerin tamamlanması 1933'e kadar sürdü.