Miloşeviç ve soykırım

A -
A +

28 Haziran 1389'da Osmanlı ordusu Sultan Birinci Murat'ın komutasında Kosova Meydan Muharebesinde Sırp ordusunu yenerek Sırbistan'ı ele geçirmiş fakat Birinci Murat bir Sırp tarafından kahpece şehit edilmişti. Bu tarih Vitus günüdür. 525 yıl sonra Principi adlı bir Sırp, Sırbistan'ı ziyaret etmekte olan Avusturya Macaristan Veliahtı Frans Ferdinand'ı katlediyor ve Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasına sebep oluyordu. 1989'da papaz Vitüs günü bu sefer Miloşeviç ateşli bir konuşma ile Sırpların başına geçiyordu. Miloşeviç halen sekiz yıllık Lahey Birleşmiş Milletler Mahkemesinde yargılanmaya başlanacaktır. On yıldan az bir zamanda dört savaş kaybetmiş on binlerce insanı acımasız öldürtmüş ve yüzbinlercesini sakat bıraktırmıştır. Birleşmiş Milletler Mahkemesi şimdiye kadar 19 savaş suçlusunu yargılamıştı fakat bir eski devlet başkanını ilk kez yargılayacaktır. Miloşeviç'in teslimini en çok ABD desteklemiş ve mukabilinde para yardımı vaadetmişti. Nitekim teslimden hemen sonra 1 milyar 280 milyon dolar yardım yapılmıştır. Bu sadece bu yıllık yardımdır. 1980 Mayıs'ında Yugoslav Başkanı Josip Broz Tito öldü, 1989 Mayıs'ında Slobodan Miloşeviç Sırbistan Başkanı seçildi. Suçlandığı Soykırım (jenosid) kelimesini 14 lisan bilen Hitler'den kaçıp 1959'da ölen Polonyalı Mülteci Raphael Lemkon çıkarmıştır. Bu devletler hukuku profesörü ömrünü soykırımı suçunu devletlere kabul ettirmeye çalışmakla geçirmiştir. 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesini imzalayan devletlerden çoğu da soykırım suçlusu idiler. Miloşeviç'i hapse gönderinceye kadar tam 50 yıl soykırımının cezalandırılmasının yayılmasına çalışıldı. Miloşeviç sivilleri bombaladı, barışseverleri rehin aldı, temerküz kampları kurdurttu "etnik temizlik"e başladı. ABD senelerce bir şey yapmadı sonunda Clinton Belgrad'ı bombalattı, ve George Bush da Yugoslavya'da dahili denge Miloşeviç aleyhine dönünceye kadar yardım yollamadı. Bu uzun bekleme bir çok kimseyi de milletlerarası hukukun bir hayal olduğu zehabına inandırmaktadır. Evet kendi polisiyle kötüleri saraylarından toplıyacak ve mükemmel adalet dağıtacak tek bir dünya mahkemesi şimdilik yok. Fakat bir çok memlekette mahkemeler var. Geçen ay Şili'de bir mahkeme eski diktatör Augusto Pinochet Ugarte'nin zihnen bir mahkemede yargılanabilip yargılanamıyacağını tartmakta idi, Polonya'nın eski komünist lideri Wojciech Jaruzelski 30 yıl önce grev yapan 44 işçinin idamına sebep olan emirleri vermekten yargılanmakta idi. Arjantin eski Başkanı Carlos Menem yasal olmıyan silah satışından ötürü tutuklu bulunuyordu. İlerde Çeçenya'daki vahşetler sebebiyle Vladimir Putin, Sudan'da bir ecza fabrikasını roketlerle uçurmaktan ötürü Clinton'ın yargılanmıyacağını kim iddia edebilir ki?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.