29 Ekim 1923 gecesi hazırlanan tasarıyı Mustafa Kemal Paşa toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde Meclis Katiplerinden birine verip kürsüden indi. Milletvekillerinden bazılarının Cumhuriyet ilânı hakkında hiç fikirleri yoktu. Uzun tartışmalar oldu ve sonunda teklif kabul edildi. 20.30'da "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri arasında Meclis Cumhuriyeti kabul etti. Anayasaya göre derhal Cumhurbaşkanı seçimine geçildi ve 20.45'te Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal Paşa oy birliği ile Türkiye Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı seçildi ve şu tarihî konuşmayı yapmak üzere kürsüye geldi: "Muhterem arkadaşlar... Önemli olağanüstü evrensel olaylar karşısında muhterem milletimizin uyanma ve gerçek uyanışına bir değerli belge olan Teşkilât-ı Esasiye Kanunumuzun bazı maddelerini tavsif için Encümeni Mahsusa tarafından yüksek topluluğumuza teklif olunan kanun layihasının kabulü münasebetiyle Türkiye Devletinin; zaten cihanca malum olan, malum olması lazım gelen mahiyeti, milletlerarası maruf unvanıyla yâd edildi. Bunun icabı tabiri olmak üzere, bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis Başkanlığında bulundurduğunuz arkadaşınıza ifa ettirdiğiniz görevi Reisicumhur unvanıyla yine aynı arkadaşınıza, bu âciz arkadaşınıza tevcih ediyorsunuz! Bu münasebetle şimdiye kadar hakkımda izhar buyurduğunuz muhabbet ve samimiyet ve itimadı bir defa daha göstermekle yüksek kadirşinaslığınızı ispat etmiş oluyorsunuz. Bundan dolayı heyeti celilenize bütün samimiyetimle teşekkür ederim... Milletimiz haiz olduğu evsaf ve liyakatini Hükümetinin yeni ismiyle cihan-ı medeniyete daha kolaylıkla göstermeye muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkie layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir... Arkadaşlar bu yüce kurumu vücuda getiren Türk Milletinin son dört sene zarfında ihraz ettiği zafer bundan sonra da kaç misli olmak üzere tecelliyatını gösterecektir. Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir suretle yapışarak onların şahıslarında kendimi bir an bile müstagni görmeyerek çalışacağım. Milletin teveccühünü daima nokta-i istinat telakki ederek hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır..."