Hakkında haksızlık yapıldığına (konu veya kişi bakımlarından) inanan her vatandaşın önünde yargı yolu mevcuttur, mahkemelere başvurabilir. Ancak bu yol mahkeme harçları, avukat tutma vs. bakımından masraflı olup çok zaman almaktadır. Ayrıca yargı yolu her şeyi halletmez. Hakkaniyet uygunluk ve yerindelik yönünden de olay veya eylemin incelenmesi ve araştırılması gereklidir. Bunun için Kamu Denetçisi (Ombudsmanlık) müessesesi kurulmuştur. İdarecinin yetkilerini doğru kullanması için mevcut garantileri zayıflığı sebebiyle gereken bir ilave olarak düzenlenmiştir. Bu kurum yönetiminin artan önemi de bir sebeptir. Kamu denetçisinene müracaatta çok az formalite vardır ve hiç masraf yoktur. Buna mukabil ombudsman idari kararları durduramaz ve değiştiremez, o sadece önüne getirilen konuda görüşünü söyler. Ombudsman münhasıran şikâyetlere bakan bir müessese değildir, o kendi teşebbüsü ile takibat açabilir. Genellikle ombudsman hükümetin yönettiği her yeri hapishaneleri ve askerî karargahları teftiş eder. Ombudsman bir hakem veya hakim değildir. İlk ombusmanlığın Türkiye'de misafir bulunduğu sırada Divan-ı mezâlimi görmüş olan Onikinci Şarl tarafından İsveç'te kurulduğunu biliyoruz. Bu müessesenin diğer İskandinav ülkelerinde kurulmasındaki 150 yıl kadar gecikme şayanı dikkattir. Danimarka'da 1954'te Norveç'te 1962'de kurulmuştur. İkinci Dünya Savaşından sonra İnsan Haklarının savuması için çok faydalı bir müessese olduğu anlaşılınca pek çok ülke bunu benimsemişlerdir. Ombudsmanlık müesseseleri İsviçreli yazar tarafından tek insanla yüksek mahkeme, diye tanımlanmıştır. Vatandaşın haklarının bütün imkânlarla sağlanması görüşünde olduğundan 1968 yılında Yargıtayımızın 100. yıl dönümü münasebetiyle yayınlanan Armağan'a "Vatandaşı İdarenin Yetki Tecavüzüne Karşı Koruyan Ombudsman Müessese" başlıklı makaleyi yazdım. Kanaatimce bu Türkiye'de bu konudaki ilk makale idi. Genellikle Ombudsman'ın kabul edilmiş bir tarifi bulunmamaktadır. Fakat idareye karşı vatandaşı koruyan müessese diye tarif verilebilir. Ombudsman'a Türkçe'de çok ad verilmiştir. "Vatandaş Sözcüsü" "Düzeltici" "Kamu Hakemi" "Halkın Avukatı" "Halk Şikayetlerinin Sözcüsü" "Yüksek Yönetim Denetçisi" "Halkın Savunucusu" "Kamu Gözeticisi..." Yeni bir anayasa hazırlanırken Büyük Millet Meclisi, bu faydalı müesseseyi yeni anayasa içine alarak ülkeme ve insanlarıma faydalı olmalıdır.