Orta Doğu'da hayal ile hakikat arasında derin bir uçurum mevcuttur. Ürdün'ün Akabe şehrinde Başkan George W. Bush, İsrail Başbakanı Ariel Sharon ve Filistin Başbakanı Mahmud Abbas arasında verilen sözler ve güzel kelimelerden hemen sonra beş İsrail askeri ve 18 sivil Filistinli suikastçılar tarafından katledildi, 23 tane de Filistinli İsrail'in füze misillemesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Ölen Filistinlilerden 14'ü sivildi. İsraillilerin Hamas mensubu dedikleri Yasir Taha'nın karısı ve bebek kızı da bunlara dahildir. 10 Haziran'da bir İsrail füze saldırısı uzun süre Hamas'ın liderliğini yapmış olan Abdül Aziz Rantissi'yi öldüremedi. Rantissi İsrail rakamlarına göre 2000 yılı Eylül'ünden beri 287 İsraillinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır. ABD diplomatları eski dersi tekrar öğrenmektedirler: İsrailliler ve Filistinliler arasındaki uzun mücadele sırf liderlerin el sıkışmaları ile çözümlenmemektedir. Bilhassa İsrail'in başında ülkesinin güvenliğinin nasıl sağlanacağını kendisi tesbit eden bir adam: Sharon bulunduğunu ABD yönetimi idrak etmiştir. Sharon'a İsrail iç casusluk ve güvenlik kurumu olan Shin Bet'in başkanı Avi Dichter yardımcılık etmektedir. Mossad dış entellijansı yürütmektedir. Sharon'un faaliyetlerini Bush eleştirmektedir. Bush: "Son İsrail helikopter saldırısıyla sarsıldım. Masum hayat kaybına üzgünüm. Ayrıca bu saldırının İsrail'in güvenliğine yaradığı fikrinde değilim." Bush'un sert eleştirisini Amerikalı kaynaklar Sharon'un Akabe'den önce Başkan Bush'a verdiği bir sözü tutmamasına bağlamaktadırlar. Buna göre Sharon ancak suikast yolundaki teröristlere saldıracağı sözünü vermişti, halbuki Rantissi böyle bir hareket yapmaya gitmiyordu. Sharon iki gün önce Gazze şeridindeki İsrail ordu karakoluna Hamas saldırısını Rantissi'nin organize ettiğini savunmaktadırlar. Bu saldırıda 4 İsrail askeri ölmüştü. Rantissi'ye yapılan başarısız saldırı üzerine ertesi gün Kudüs'te bir intihar bombacısı 17 kişiyi öldürdü. Sharon'un teröristlere düşmanlığı 1950'lerden kalma. O tarihte Ürdün tarafından kontrol edilen Batı Yakasından İsrail'e ölüm bombacılar giriyordu. O tarihte genç bir ordu subayı olan Sharon 101. birimin komutasını aldı ve Filistin köylerine misilleme saldırılarında bulundu. Qibya köyüne saldırıda yarısı kadın ve çocuk 69 kişiyi öldürttü ve milletlerarası takbih gördü. Dış rezilleme Sharon'u yolundan döndürmedi. Sharon "İsrail'e saldırı olursa biz de misilleme yaparız" demektedir. Bu gidişle Orta Doğu'da barış hiç de yakın değil.