Pakistan'ın uğradığı felaket
En son sel felaketine uğrayan Pakistan'da aşırı sıcaklık farklılıklarıyla belirlenen karasal bir iklim hüküm sürmektedir. Pakistan Hindistan yarımadasının kuzey batısındadır. Elinde tuttuğu kuzeydoğudaki Cemnu ve Keşmir toprakları dışında 796.095 kilometrekarelik bir alanı kaplar. Yağışların büyük bölümünü temmuz-ekim arasında esen güneybatı musonları getirir. Nitekim kuzeybatı Pakistan'a ağustosta yağan şiddetli yağmurlar 14 milyon kişiyi tehlikeye atmış bunlardan 1.600 kişi ölmüşlerdir, hararet 38 derece idi. Hindu ve Müslüman milliyetçilerinin İngiliz sömürge yönetimine son verme mücadelesinde zaman zaman iş birliği yapılmasına rağmen karşılıklı güvensizlik Müslüman Birliğini ortam 1940'da Pakistan adıyla ayrı bir Müslüman devleti kurma hedefini benimsetmeye yöneltti. Muhammed Ali Cinnah önderliğinde milliyetçi bir hareket ortaya çıktı. Hindu çoğunluğa karşı Müslümanların hak ve çıkarlarını korumak maksadıyla 1906'da kurulan Müslüman Birliği (Tüm Hindistan İslam Birliği'ne) dönüştü. Karşılıklı güvensizlik ortamı 1940'da Pakistan adıyla ayrı bir Müslüman devleti kurma hedefini benimsetti. İlgili yöneticilerin ve Kongre Partisinin Hindistan'ın bölünmesini önlemek çabaları, Cinnah'ın kararlı tutumu ve Hindularla Müslümanlar arasındaki gerginliğin sürekli tırmanması sebebiyle sonuç vermedi. Böylece Pakistan geniş Hind topraklarını birbirinden ayırdığı iki bölgeli (Batı ve Doğu Pakistan) bir devlet olarak 15 Ağustos 1947'de bağımsızlığını kazandı. Doğu Pakistan'daki birçok siyasi ve askeri çatışmalardan sonra Hindistan'ın müdahalesiyle Doğu Pakistan Aralık 1971'de Bangladeş adı altında bağımsızlığını ilan etti. Pakistan'da bundan sonra askerler yönetime el koydular. Cumhurbaşkanı vs. oldular. Nitekim bugün de dış politikayı ve milli güvenliği askerler yönetmektedirler. Ağustosta Pakistan son 80 yılın en ağır sel felaketine uğramıştır. Ayrıca 3 milyon kişi de selin tahribatına maruz kalmıştır. Felakete uğrayanların çoğu hükümetin yavaş hareket ettiğinden şikayetçidir. Kolera gibi hastalıklar başlamıştır. Milletler arası yardım pek yoktur. Türkiye en fazla yardımda bulunmuştur: Başbakanın eşi Sayın Emine hanım, toplanan paraları Pakistan'a bizzat götürmüştür. Halen 20 milyon kişi göç etmiş ve Pakistan'ın ekonomisi batmıştır. Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zardari çok önce hazırlanmış olan bir plana göre Fransa ve İngiltere'yi ziyaret etmekte idi. Bu durumda terörist El Kaide örgütünce eleştirilmiştir. El Kaide'nin 2 numaralı adamı Ayman el Zawahiri hükümetin sel kurbanlarına yeterli yardım yapmadığını söylemektedir. Başbakan Yusuf Rıza Gilabı ekonominin 213 milyar dolar zarar edeceğini açıklamıştır. Pakistan'ın Maliye Bakanı Abdül Hafız Şeyh, "Bu sel kararları almak için bir fırsat olabilir. Mesela sel daha fazla toprağı tarıma açmıştır" demiştir. Pakistan dünyanın en kalabalık ikinci Müslüman ülkesidir. Terörist Taliban örgütü çadırlar kurarak ve yemek tedarik ederek sel kurbanlarının taraflarına dönmesine çalışmaktadır. Kurbanlar, "Sel her şeyi alıp götürdü, şimdi hepimize iş açıldı" diyerek kendilerini teselli etmektedirler. Temennimiz Pakistan'ın bir parçası olan Keşmir konusunda bir kitap yazmış ve Pakistan ve Keşmir'i ziyaret etmiş bir üniversite hocası olarak felakete uğramış bu dost ülkenin çabuk düzelmesini temenni ederiz.