Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin eşiyle birlikte 5 Aralık akşamı Ankara'ya geldi. Yanında Tataristan Cumhurbaşkanı İnguşetya Cumhurbaşkanı ve üç Rus bakanla birlikte gelen Putin ikametine tahsis edilen Camlı Köşke gitti sonra Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'in onuruna verdiği yemeğe katıldı. Putin Hindistan'dan geldiği için yorgundu nitekim Sezer'in, "Herhalde çok yorgunsunuzdur" sorusuna "Evet neredeyse 8 saat havadaydım" diye cevap verdi. Yemekte iş adamı Şarık Tara, Putin'le Rusça konuştu. Sezer iki ülke arasında dostluğun ağır bastığına işaret etti ve Rusya'nın Türkiye'nin ikinci büyük ekonomik ortağı olduğunu belirtti. Gerçekten genç Cumhuriyetimiz kurulurken ilk ekonomik yardımı kuzey komşumuz Sovyetler Birliğinden görmüştük. Sezer ziyaretin Türk-Rus ilişkilerinde bir dönüm noktası olacağını söyledi Putin de "Dostumuz ve komşumuz Türkiye ile en iyi ve en ileri ilişkiyi geliştirmek istiyoruz. Birlikte çok cesur kararlar almak üzere buradayız" diye cevap verdi. Türkiye Putin'den BM' Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonun kadırılması için hazırladığı ve tüm BM üyelerine çağrı niteliğindeki raporuna destek vermesini talep etti. Bu destek büyük önem taşıyor. Geleneksel olarak Kıbrıs politikasında sürekli olarak Kıbrıs Rum kesminden yana bir tavır sergilerken ilk defa olarak 14-18 Haziran tarihleri arasında İstanbul'da yapılan İslam Konferansı Örgütünün (İKO) 31. Dönem Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında politika değişikliğine giderek Türkiye'nin özel daveti ile toplantıya katılan Rusya bu toplantıda İKO Genel Sekterterliği Seçimlerini kazanan Türkiye'nin bu başarısını önemsiyor. İstanbul'daki toplantıda gözlemci ülke statüsünü kazanan Rusya'ya bu konuda en fazla destek Türkiye'den geliyor. BM Genel Sekreteri 28 Nisan'daki referandumda Kıbrıslı Türklerin ezici çoğunlukla Annan Planına "Evet" demesinden sonra KKTC'nin desteklenmesi için bir rapor hazırlamıştı. Ancak Annan bu raporunu BM Güvenlik Konseyine Rusya'nın vetosu tehdidi nedeniyle bir türlü sunamıyor. Rusya'nın veto tehdidi aşılamadığı için Annan'ın raporu BM Konseyinde henüz karar aşamasına gelemedi. Ankara Putin'le yapılacak görüşmede konuyu gündeme getirip Moskova yönetiminden Kıbrıslı Türklere karşı en azından objektif davranmasını ve veto tehdidinden vazgeçmesini istedi. Diplomatik kaynaklar Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Rus meslektaşı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmelere atıfta bulunarak şu bilgiyi vermişlerdir: "Kıbrıs Rum Kesimi-AB üyesi olduktan sonra daha önce mensubu olduğu Bağlantısızlar Grubundan ayrılmak zorunda kaldı. Rusya, Kıbrıs'la ilgili değerlendirmelerinde artık bu durumu da dikkate alıyor. Rusya AB'nin Kıbrıs Türk tarafına uygulanan izolasyonları kaldırması durumunda buna uyacağı mesajını veriyor. Rusya hâlâ uluslararası areneda Rumların en büyük destekçisi görünse de Kıbrıslı Türklere bakışında geçmişe göre pozitif bir yaklaşım var. Bizim isteğimiz bu süreci daha da ileriye götürmek. Bundan dolayı Rusya'nın BM Güvenlik Konseyinde Annan'ın tüm BM üyelerine hitap eden çağrı raporuna bakış açısının değişmesini çok önemsiyoruz." Bilindiği gibi Ankara'nın girişimleri sonucu Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçen Haziranda İstanbul'da toplanan İKO Dışişleri Bakanları toplantısı sırasında KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat'la bir araya gelmişti.