Orta Doğu'nun ılımlı liderlerinden Lübnan Başbakanı Refik Hariri geçen yıl öldürüldü. Yapılan tahkikat bu cinayette Suriye'nin parmağı olduğunu gösterdi. Suriye Birleşmiş Milletler'le caninin ele geçirilmesi konusunda iş birliği yapmaya yanaşmadığından Dışişleri Bakanımız Sayın Abdullah Gül Suriye'ye giderek dostumuz Suriye Devlet Başkanını "Sonun Saddam gibi olmasın" diye uyarmıştır. Biz bu yazımızda ılımlı lider merhum Refik Hariri'nin son fikirlerini özetlemeye çalışacağız. 14 Nisan 2003'te Başkan George W. Bush İsrail Başbakanı Ariel Şaron'u kabul etmiş ve ona tam arka çıkmıştı. Kısa zaman sonra bir füze saldırısında Hamas lideri Abdülaziz Rantisi öldürülmüştü. Bunun üzerine Ürdün'ün Kralı Abdullah Washington ziyaretini iptal etmişti. Refik Hariri bir Sünni Müslümandı, milyarderdi. İç savaştan 17 yıl sonra Batı devletleri ile kuvvetli ilişkiler kurarak ülkesinin yeniden imarını yönetiyordu. Beyrut'ta Amerikan News Week dergisinin muhabiri Rod Nordland ile konuşmuştur. Bu konuşma şöyledir: Nordland: Orta Doğuda barış imkanları bu kadar kötü gözüktü mü? Hariri: Bugünler en güç günlerdir. Önemli bir değişikliğe şahit oluyoruz. Nordland: Arap ılımlılar üzerinde ne gibi tesir var? Hariri: İsraillilerle Filistinliler arasında olanlar barış kampının Araplara arasında fundamentalizmi kuvvetlendirmekte ve bütün kamplarda aşırılara ilhamlar vermektedir. Bu ABD'nin menfaatleri aleyhinedir. Nordland: Bush Şaron'un Gazze'den ayrılma siyasetini kuvvetli olarak destekledi, fakat o aynı zamanda Şaron'un Filistinli'nin her türlü dönüş hakkının reddini destekledi. Ve Batı yakasının bir çeşit devamlı işgalini tasvip etti. Bu İsraillileri daha fazla iş birliği yapmamaya teşvik ediyor. Hariri: Kediniz muhakeme ediniz. Perşembe günü Başbakan (Şaron Knessete Bush'un mektubunda verdiği desteğin) emsalsiz bir başarı ve İsrail'in kuruluşundan beri Filistinlilere en ağır darbe olduğunu söyledi. Görüş o dur ki ABD İsrail'i her bakımdan destekliyor. Buna normal Arap insanının televizyonda gördüğünü ilâve edin bu Arap liderler için çok güç bir durum oluşturuyordu. Nordland: O halde çare ne? Hariri: ABD BM kararlarına göre hakem rolü oynamalı Filistinliler için ikinci bir devlet kurulmalı. Filistinlileri hedef almak aşıları kuvvetlendirmekten başka işe yaramayacak. Nordland: Irak için ne derseniz? Hariri: ABD dünyanın geri kalan kısmı ile bilhassa Birleşmiş Milletler'le iş birliği yapmalı. Nordland: Irak'tan bir Amerikan çekilmesi istediniz. Bunun bu yıl sonunda olabileceğini sanıyor musunuz? Hariri: Arzu ediyorum, fakat bunun olması çok güçtür. Nordland: Saddam Hüseyin Iraklılar tarafından mı, yoksa milletlerarası bir mahkemede mi yargılanmalı? Hariri: Biz Sadam'a kendi halkına yaptığı muameleyi yapmamalıyız. Hukuk var, onun kim olduğu ve ne yaptığına rağmen yargılanmalıdır.