2 Mart'ta Rusya Federasyonu 3'üncü Devlet Başkanını seçmek üzere sandık başına gitti ve Vladimir Putin'in yakın çalışma arkadaşı ve adayı Dimitry Medvedev'i yüzde 70 oyla yeni devlet başkanı seçti. 1991'de Sovyetler Birliği parçalanmış ve Başkan Gorbaçov'un yerine (1991-2000) 9 yıl boyunca Boris Yeltsin ondan sonra 8 yıl da (2000-2008) Vladimir Putin başkanlık yapmıştır. Sovyetler Birliğinin 1991'de dağılmasının ardından Rusya çok büyük bir ekonomik, sosyal ve politik travma geçirdi. İdeolojik imparatorluklarını yitiren Ruslar yüzde binlerle ölçülen enflasyonla tanıştı. Soğuk savaşı kaybetmelerinin sonucu Batı tarafından kendilerine hiçbir altyapılanma olmadan doğrudan Batının sistemi empoze edildi, ardı ardına ekonomik ve siyasi krizler geldi, yaklaşık on yıllık duraklamadan sonra ise "alkolik ve beceriksiz demokrasi kahramanı Boris Yeltsin"in yerine o zamana kadar tanınmayan istihbarat kökenli Putin geldi. Yeni lider ilk iş olarak; eski ismiyle KGB yeni haliyle FSB'deki yakın çevresini etrafında topladı. Bu arada bütün dünyada ve özellike Asya'da patlama gösteren ekonomik büyümenin etkisiyle, enerji fiyatları birkaç yılda birkaç misline çıkınca dünyanın en büyük doğal gaz ve petrol üreticilerinin başında gelen Rusya'nın ve Putin yönetiminin yüzü güldü. 1990'lı yılların sonlarına doğru birkaç dolar için avuç açmak zorunda kalan Moskova da borçlarını toptan ödedi. Ekonomik büyüme yoksul halka da yansıdı ve Putin'e verilen halk desteği üçte ikiye kadar çıktı. Bu arada Putin elindeki her türlü imkanı kullanarak, doğal gaz ve petrolün denetiminin tamamen merkezden yürütülmesini sağladı. Bu gelişmelerle birlikte 1970'lerden bu yana ilk defa güveni yerine gelen Moskova, daha agresif dış ve ekonomik politikaları izlemeye başladı. Putin Rusyası en önemli silâhı enerjinin satışı ve dağıtımında bölgede tekel olma yönünde her çabayı gösterdi. Geniş enerji kaynaklarına sahip Kazakistan ve Türkmenistan'ı önemli ölçüde kendine bağladı. Moskova, Batı'ya yanaşmak isteyen eski uyduları Ukrayna ve Gürcistan'a karşı giderek artan baskılar uyguladı. Altında geniş enerji kaynakları bulunduğu düşünülen Kuzey Kutbu üzerinde hak iddia etti. Suriye'de yeniden deniz üsleri kurmak üzere Şam ile girişim başlattı...