Saddam'ın savaş suçları

TBMM ABD askerinin Türkiye'ye girmesini ve Türk askerinin Kuzey Irak'ta kalmasını ön gören tezkereyi reddetmiştir. Bu kararı saygı ile karşılıyoruz. Ülkemizde ve Avrupa'da hatta Amerika'da milyonlarca insan "savaşa hayır" mitingleri yapmaktalar. Fransa, Almanya Irak savaşına katılmıyacaklarını defalarca söylediler. "Savaşa hayır" diyenler belalı bir diktatör olan Saddam'ın iş başında kalmasını istememektedirler, onlar onun kan dökülmeden işbaşından iktidardan uzaklaşmasını istemektedirler. Saddam Ortadoğu'nun ikinci büyük petrol üreticisi olduğu halde halkını 1000 dolarlık (yılda) bir gelirle fakirliğe mahkum bırakmıştır. Irak'a karşı Birleşmiş Milletler'ce uygulanan ambargodan Saddam değil maalesef masum Irak halkı zarar görmektedir. Biz bu yazımızda Saddam'ın Birinci Körfez Savaşı'nda işlediği savaş suçlarını anlatacağız. Birinci Körfez Savaşı'nda 19 ABD'li erkek ve 2 ABD'li kadın asker Saddam Hüseyin'in ordusu tarafından esir edilmişler ve türlü vahşilikle karşı karşıya kalmışlardı. Mesela Deniz Piyade Yüzbaşısı Michael Craig Berryman savaşın bitiminden bir gün önce esir olmuştu. 28 Ocak 1991 günü saat 17'de esir düşen yüzbaşı Cumhuriyet Muhafızlarınca yakalanmıştı. Gözleri üzerine bir bant konmuş, elleri gayet sıkı kelepçelenmişti. Bir Iraklı "Dinin ne?" diye sordu. Yüzbaşı "Baptist" diye cevap verince hepsi birden "Hayır sen bir Yahudisin" diye bağırdılar, Iraklılar İsraillilerin kendilerine karşı uçup bombaladıklarına inanmışlardı. Yüzbaşıyı fena halde dövdüler. Geçen savaş sonunda Saddam ne savaş esirlerine ne de kendi halkına yaptığı zulüm ve vahşet için yargılanmadılar. ABD hiçbir milletlerarası mahkemeye müracaat etmedi. Bu büyük hata idi. İkinci bir savaşta ölüm ve işkenceyi uygulayanlar ceza görmedikleri ve görmeyeceklerini umarak zulümlerine devam edeceklerdir. Geçen yıl 21 ABD'li savaş eserinden 17'si ABD federal mahkemesinde Saddam ve adamları aleyhine adam başına 25 milyon dolarlık tazminat davası açmışlardır. Bunlar Irak'ın ABD'de dondurulan fonlarından bu parayı almayı düşünmektedirler. Fakat suçluları adalet önüne getiremiyeceklerini de bilmektedirler. Niçin ABD dava açmıyor? Bu diplomasiye aykırı olacaktır. Geçen Ekim ayında George W. Bush "Bütün savaş suçluları takip edilecek ve cezalandırılacaklardır" demişti. Fakat son haftalarda ABD yönetimi muhtemel bir af için kapıyı aralamıştır. Af olmazsa Saddam dahil sürgün düşünülmektedir. Dava açmak da mesele doğurmaktadır zira Bush milletlerarası mahkemelere karşıdır. Anlaşılan savaş esiri Amerikalı askerler dayak yemek, üzerlerine tükürülmek, elektriğe tutulmak, kemikleri ve dişleri kırılmak, kulak zarları delinmek, adaleleri yırtılmakla kalacaklardır.