Savaş hukuku ve savaş suçlusu

A -
A +

Savaş hukuku, milletlerarası hukukun; savaşın başlatılması, yürütülmesi ve sona erdirilmesiyle ilgili konuları ele alan bölümüdür. Savaş hukuku ilân edilmiş veya edilmemiş bütün savaşlar için geçerlidir. Savaşan ülkelerin ve tarafsız ülkelerin biribirlerine karşı ilişkilerini, ayrıca kişilerin savaştaki hak ve sorumluluklarını düzenler. İç savaşlar da savaş hukukuna dahildir.. Eski çağlarda savaş vahşi sonuçlar verirdi yenilenler ya öldürülür ya da tutsak alınırdı. Sonra dinlerin ve insancıl ve akılcı tutumların yayılması sonucu savaş hukuku yeşermeye başladı. Daha ziyade soylu askerler için geçerli idi. Hollandalı Hugo Grotius De Jure Belli ac Pacis savaş ve barış hukuku adlı eserini 1625'te Latince yazdı. Devletlerin bazı vecibeler altına girmesi gerektiğini savundu. 1856 Paris Bildirisiyle ticaret gemilerine savaş gemilerinin saldıramayacakları esası kabul edildi. Ayrıca o sırada yapılan Kırım Savaşı sırasında Türk tarafı savaş başladığında düşman limanlarında bulunan ticaret gemilerine el konulmamasını bunların limandan ayrılmalarına müsaade edilmesini kabul ettirdi. 1864'te İsviçre'de savaşta yaralıların korunmasına dair Cenevre Sözleşmesi kabul edildi. Savaş hukuku kuralları 1899 ve 1907'de Lahey Konferanslarında toplanarak savaş hukuku düzenli hale sokuldu. 1896, 1929 ve 1949 tarihli Cenevre sözleşmeleri sivillere, savaş tutsaklarına, yaralı ve hasta askerlere uygulanacak kuralları genişletti ve insanileştirdi. Belli silahların kullanılması anlaşmalarla yasaklandı. 1925 tarihli Cenevre Protokolü Gazlı silahların kullanımını yasakladı. Bakteriyolojik savaş yasaklandı. 1967'de uzaya nükleer silah yerleştirilmesi yasaklandı. Uzay sadece, barışa tahsis edildi. Eski çağlarda bir savaş dine uygunsa haklı addedilirdi. Orta Çağda bağımsız ve egemen her hükümdarın girdiği savaş amacı ne olursa olsun haklı sayılırdı. 1928 tarihli Briand-Kellog Paktı savaşı hukukdışı ilân etmişti. 1945'teki Birleşmiş Milletler Andlaşması savaşı kendini müdafaa ve milletlerarası güvenliği savunma dışında yasakladı. Savaşta yağmacılık yasaktır.. Hastahaneler, dini ve kültürel müesseseler askeri amaçlarla kullanıldığı takdirde saldırı yapılabilir. Savaş hukuku, savaşa katılanlarla katılmayanları birbirinden ayırır.. Bu durum İkinci Dünya Savaşı esnasında bütün halkın ayırım gözetilmeksizin bombalanmasını engelleyememiştir. Bir komutanın emrinde olan açıkça silah taşıyan, üniforma giyen kişiler askeri personeldir. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri gerillaların da bu ayrıma uyması gerektiğini aksi durumda yasa dışı savaşçı telakki edileceğini belirtmişlerdir. Savaş hukukuna göre beyaz bayrak ya da Kızılhaç bayrağı taşıyarak karşı tarafı kandırmak da yasaktır. Casusluk serbesttir. Ama yakalanan casuslar ceza görürler. 1949'da imzalanan Cenevre sözleşmesinde savaş suçlarına kesin tarifler getirilmiştir. Benim de müzakereci olarak katıldığım 1977 Cenevre Protokolleri ile iç savaş, gerilla savaşı bağımsızlık savaşı gibi çarpışmalarda Cenevre hükümlerinin uygulanması kabul edildi. Adolf Eickmann'ın 1961'de İsrail'de yargılanması yargılama yetkisini gündeme getirdi. İsrail İkinci Dünya Savaşından sonra kurulduğu için Eickmann"ı yargılama yetkisinin olmadığı ileri sürüldü, İsrail Mahkemesi İsrail'in Nazi uygulamalarının kurbanlarını temsil ettiğini ayrıca bu uygulamalar büyük yaygınlık kazandığı için suçluların onları ele geçiren herhangi bir devlet tarafından yargılanabileceğini belirtti. Bazı başka devletler de insanlığa karşı işlenen suçlarda yargılama yetkisine ilişkin sınırlamaları kaldırdılar. Fransa, Nazi savaş suçlusu Klaus Barbie'yi 40 sene önce işlediği suçlar için 1987'de yargıladı. BM Güvenlik Konseyi eski Yugoslavya'da insanlığa karşı işlenen suçları yargılamak için Milletlerarası Savaş Suçları Mahkemesini (MSSM) kurdu. Eski Yugoslavya Başkanı Slobodan Miloşeviç'in MSSM'de yargılanmasına temmuz 2001'de başlandı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.