28 Haziran 2001'de Yugoslavya Eski Başkanı Slobodan Miloşeviç Lahey'deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinde (USSM) yargılanmak üzere yollanıyordu. 28 Haziran önemli bir tarihtir zira 28 Haziran 1389'da Kosova Meydan muharebesinde Sırpları yenmiştik. Bu tarihten sonra Ondokuzuncu Yüzyılın başına kadar Sırbistan ve Balkanlar elimize geçmişti. Bu tarih Birinci Dünya Savaşına da yol açmıştı, Kosova'dan 525 yıl sonra bir genç Sırplı Avusturya Macaristan veliahtı Arşidük Frans Ferdiand'ı öldürmüştü. 1989'da da aynı gün Miloşeviç müthiş hatipliği ile Yugoslavya'nın başına geçiyordu. Miloşeviç Balkanlar'da hem Müslüman Boşnakları hem de katolik Hırvatları öldürttü. Hakkındaki Birleşmiş Milletler iddianamesinde "Kosova'daki sivil Arnavutlar'a karşı bir terör ve şiddet kampanyası planladı, kışkırttı, emretti icra etti ve diğer şekillerde yardım etti." suçlamaları vardır. Bütün bunlar Mayıs 1980'de Başkan Tito'nun ölmesiyle başladı. Tito Yugoslavya'daki milletleri, Sırpları, Hırvatları (kendisi Hırvattı) Boşnakları, Karadağlıları ve diğerlerini eşit tutuyor, etnik farklılık gözetmiyordu. 1968'de Belgrad'ı davet üzerine ziyaret etmiş ve bilhassa komünist ülkelerde tek olan Anayasa Mahkemesi Başkanı ile görüşmüştüm. Başkan bana "Federal devlette altı devlet bulunduğunu mahkemenin bunlar arasında eşitliği korumakla görevli olduğunu" söylemişti. Mayıs 1989'da Miloşeviç başkan seçilirken eşitliği terketmiş Sırbistan'ın üstünlüğünü savunmuştu. 1991 Haziranın'da Slovenya ve Hırvatistan Yugoslavya'dan ayrılıp bağımsızlıklarını ilân ettiler. Yugoslav ordusu 10 günlük çarpışmadan sonra Slovenya'dan ayrıldı. Hırvatistan'da Hırvatlarla yerli Sırplar arasında çatışmalar çıktı. Hırvatistan tam bu egemenliğine 1995'te kavuştu. 1992-1995 Bosna Savaşı sürdü. Nisan 1992'de Bosnalı Sırplar, Bosnanın merkezi Saraybosnayı muhasara ettiler. Temmuz 1995'te binlerce Bosnalı Müslüman, Bosnalı Sırplar tarafından Srebrenica'da katledildiler. Katliamı ancak NATO hava bombardımanları durdurabildi. 14 Aralık 1995'te Bosna, Hırvatistan ve Sırp liderleri Dayton barış anlaşmasını imzaladılar. 1997 Temmuzun'da Miloşeviç Federal Yugoslav Cumhuriyeti başkanlığına seçildi. 1998-1999 Kosova Kurtuluş Ordusu silahlı mukavemetler bağımsızlık kazanmak istediğini ilan etti. Şüpheli Arnavut milisler ve aileleri kitle halinde paramiliter polis tarafından öldürüldüler. Bunun üzerine bir Arnavut ayaklanması başladı. Polis sivillere karşı misilleme yaptı. Mart 1999'da NATO Kosova'da ve Sırbistan'daki Sırp hedeflerini bombalamaya başladı. 11 hafta sonra Miloşeviç Kosova'dan çekildi. 24 Mayıs 1999 Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Mahkemesi (USSM) Miloşeviç'i insanlık aleyhine suç işlemekle itham edip dava açtı. Ekim 2000'de muazzam muhalefet Miloşeviç'i devirdi. Kostunica başkan seçildi. Nisan 2001'de Miloşeviç tutuklandı. Haziran 2001'de Miloşeviç BM Mahkemesi ilgililerine teslim edildi. BM Mahkemesi Başkanı Eski İsviçre Adalet Bakanı 53 yaşındaki bayan Carla Del Ponte'dir. "Miloşeviç sadece bir başlangıç diğer katiller de adalet önünde hesap verecek" demiştir. Mahkemece alenen haklarında iddianen çıkarılan 25 suçlu hâlâ yakalanmamıştır. Kaçakları NATO yakalamaktadır. NATO Genel Sekreteri İngiliz George Robertson ve NATO Yüksek Müttefik Başkomutanı ABD Hava Generali Joseph Ralstton yardımcı olmaktadırlar. Önemli kaçaklar arasında Bosna Eski Sırp Lideri Radovan Karadziç ve askeri yardımcısı Ratko Mladiç bulunmaktadır. Miloşeviç'in Lahaye'e yollaması üzerine ekonomik bakımdan berbat durumda olan Yugoslavya'ya 1.28 milyar dolar yardım yapılmıştır.. Miloşeviç Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Mahkemesine çıkarılan ilk eski devlet başkanıdır. Soykırımdan yargılanacaktır. Soykırım (genocide) kelimesi Devletler Hukukuna 1947 yılında Raphael Lemkin adlı Hitler'den kaçan bir Polonyalı tarafından kazandırılmıştır. 14 lisan konuşan bu avukat 1959'da on parasız ve yalnız ölmüştür. 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım (genocide) andlaşmasını onaylayan devletlerden çoğu insan haklarını bir çok defa ihlal etmişlerdi. Ama elli yıl sonra milletlerarası hukuk bir devlet başkanını mahkemeye çıkartmıştır. Başka devlet başkanlarına da sıra gelmektedir. Şili'de bir mahkeme eski diktatör Augusto Pinochet Ugarte'nin zihinsel bakımdan yargılanıp yargılanmıyacağı üzerinde durmuştur. Polonya'nın eski komünist lideri Wojclech Jaruzelski 30 yıl önce grev yapan işçilerden 44'ünün ölümüne yol açan emri verdiğinden yargılanmaktadır. Arjantin Cumhurbaşkanı Carlos Menem Cumhurbaşkanı iken gayri meşru silah satışına müsaade ettiğinden yargılanmaktadır. Twanda'da iki rahibe savaş suçlusu olarak mahkum olmuşlardır. Çeçenya'daki barbarlık sebebiyle Vladimir Putin ile Sudanda'ki ilaç fabrikasını füzelerle yerle bir eden Clinton'ın da bir gün yargılanabileceklerini hiç düşündünüz mü? Sekiz yıllık mazisi olan Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Mahkemesi şimdiye kadar 19 kişiyi mahkum etmiştir. Miloşeviç'in de ömür boyu hapis cezası alması muhakkaktır.