Türk-Kürt kardeşliği -II-

TBMM 3 Kasım 1922 Cuma günü Dr. Adnan Bey'in başkanlığında toplandı. Diyap Ağa milletvekilliği hayatında ikinci kez söz alarak Türk-Kürt konusunda şöyle dedi: "Hepimiz biliyoruz ki ve söylüyoruz ki dinimiz, aslımız, neslimiz birdir. Bizim içimizde ayrılık gayrılık yoktur. Hep biriz, kardeşiz. Düşmanlar bizi birbirimize düşürmek için tuzaklar kuruyorlar. Hile yapıyorlar. Biz birbirimizle iftihar ederiz. İşte bu kadar..." Bugün adı Tunceli olan Dersim'in tarihi, ayaklanmalarla dolu... Osmanlı döneminde padişaha karşı başkaldırmışlar, Meşrutiyet rejimine isyan etmişler, Cumhuriyet rejimine karşı çıkmışlar, vergi vermeyi, askere gitmeyi reddetmişler, komşu köylere ve kentlere baskınlar yapıp etrafı talan etmişler... Dersim'de aşiret reisleri, yargıyı da kendileri yapıyor, vergiyi de kendileri topluyordu. Askere yollamadıkları gençleri kendilerine muhafız yapıyorlar, tam bir derebeylik düzeni sürdürüyorlardı. Dersim, Türkiye'nin millî ekonomisinin dışında kalıyordu... Öyle 30 bin kişinin öldürüldüğü, kanlarının Munzur'u kırmızıya boyadığı abartmadır... Dersim'den Batıya çok Kürt sürgün edilmiş ancak bunlar Batıda rey de dahil her türlü haktan yararlanmışlardır. Nitekim bir süre önce ülkeye başbakan aranıyordu. İleri sürülen isimlerin üçü de Kürt'tü. Bu isimler; Bülent Ecevit, İsmet Sezgin ve Yalım Erez'di (Hasan Cemal, Kürtler, 11. Baskı, s.543). Kastamonu'da Ecevit'in dedesinin mezarına gidin bakın, üzerinde "Kürtoğlu Mustafa Bey" yazıyor. İsmet Sezgin, Kemah'tan Aydın'a sürgün gitmiş bir Alevi Kürdüdür... Siyasi hakları kullanabildiklerine bir örnek Sezgin ise diğeri de adaşım Tekirdağ milletvekili şimdi merhum Yılmaz'dır. Hem de CHP milletvekili idi. Hikmet Çetin, büyük siyasidir ve Kürt'tür. Türkiye'de Türk-Kürt evlenmeleri 5 milyon kişiyi kapsar... Hülya Avşar'ın annesi Türk, babası Kürt'tür. Son bir ankette Kürtlerin büyük çoğunluğu büyük şehirlerde Türklerle birlikte yaşamak istemektedirler. Yalnız hepsi Kürtçe'ye müsaade edilmesini istemektedir. Bu zaten kabul edilmiştir. PKK'nın bir sebebi de aşiretini terk etmek demokrasiye geçmek isteyen gençlerin aş ve iş bulamamalarıdır. Tokat Reşadiye'de şehit edilen 7 askerden biri Kürt'tü. Şehit olan bu askerimizin annesi TV'de Kürtçe ağıt okuyordu... Güneydoğumuza sanayi götürürsek kısmen iş karşılanmış olur. Şehirlerimizde zaten Kürtler hür yaşamaktadırlar. Bütün devletlerde mesela ABD ve Fransa'da önce azınlık olanlar sonra tam vatandaş olmuşlardır. Kan dökmeyi durdurmak için açılıma destek olmalıyız...