Dünyada soğuk savaşın sona ermesinin sembolü sayılan Berlin Duvarı'nın yıkılmasının üzerinden 15 yıl geçti. Ancak İsrail Orta Doğu'da bütün dünyanın gözü önünde yeni bir "Utanç Duvarı" inşa ediyor. İsrail'in 2002 yılı Haziran ayında inşasına başladığı güvenlik duvarının kilometresi bir milyon dolara mal oluyor ve duvarın sınırları tam olarak belli değil. Yaklaşık 680 kilometre uzunluğundaki beton duvar dikenli tel ve gözetleme kulelerinden oluşuyor. Ayırma duvarının yaklaşık dörtte biri tamamlandı. Filistinli militanların Batı Şeria'dan İsrail'e sızmasını engellemek amacıyla inşa edildiği belirtilen duvar, binlerce Filistinliyi mülteci durumuna düşürecek. Duvar bölgedeki yaklaşık 680.000 Filistinli için vahim sonuçlar doğuracak. İsrail'in 1948 yılında işgal ettiği toprakları 1967 yılında işgal edilen topraklardan (Yeşil Hat)'la ayıran bir duvar gibi gösterdiği proje aslında bir tehcir planı mahiyeti taşıyor. Yeşil Hat'ın üzerinde inşa ettiği söylenen duvar gerçekte 680 kilometre daha doğuda Batı Şeria'nın içerisinde yapılıyor. Gelecekte duvarla Yeşil Hat arasında bulunan bölgeler "kapalı askeri bölge" olarak ilân edilecek ve Filistin tarafındaki diğer yasak bölgelere de ancak birtakım kontrol bölgelerinden geçilerek girilebilinecek. Böylece Şaron'un utanç duvarının, 460.000 civarında Filistinliyi göçe zorlaması bekleniyor. İsrail'in duvar inşa gerekçesi intihar bombacılarına fırsat vermemek. Anacak duvar on binlerce Filistinlinin hayatını altüst ediyor. Filistinlilerin kendi tarlalarına ve kuyularına girmeleri engelleniyor, topraklarıyla bağları kesiliyor. Bu bölgeler arasında bulunan Tulkarem, Klakilya ve Cenine, Ürdün nehrinin bütün batı kıyısının en verimli bölgeleri olma özelliğini taşıyor. İsrail, Yeşil Hattın dışında kalanlara İsrail kimliği vermiyor. Dolayısıyla onların izin olmadan Yeşil Hat içine girmeleri yasak. Duvar da Yeşil Hattın dışına inşa edildiğinden bu mesafe içinde binlerce Filistinli duvarla Yeşil Hat arasında dünyadan tecrit edilmiş hale geliyorlar. Tamamlanan ve tamamlanacak kısımları ile duvar klasik duvarcılık teknolojisinin çok ötesinde yüksek teknoloji ile donatılıyor. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan raporda güvenlik duvarının Filistin nüfusunun üçte birinin hayatını olumsuz etkileyeceği belirtilirken, Filistin topraklarının yüzde 14.5'ini de Batı Şeria'nın geri kalanından ayıracağı kaydedildi. Rapor duvarın doğusunda tarlalarına, işlerine ve çeşitli hizmetleri almaya gitmek için duvardaki kontrol noktalarından geçmeleri gereken 400.000'den fazla Filistinlinin bulunduğunu da açıklamaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu geçen aralık ayında Birleşmiş Milletlere Milletlerarası Adalet Divanından duvarın yasal olup olmadığı konusunda bir tavsiye kararı almasını istemişti. Milletlerarası Mahkeme duvarın kanun dışı olduğuna ve yıkılması gerektiğine hüküm vermiştir. İsrail Yüksek Mahkemesi de geçen hafta verdiği bir kararla duvarın Kudüs yakınlarında 40 kilometrelik bir bölümünün geçeceği yerin değiştirilmesini istedi. 15 yargıçtan sadece 1'i Amerikalı yargıç Thomas Burgenthal Birleşmiş Milletler Milletlerarası Mahkemede aleyhte oy vermiştir. Bu tavsiye kararıdır, bağlayıcılığı yoktur, fakat uyulması ahlâken gereklidir. Nitekim Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bunu istemiş fakat yasa dinlemez Şaron, uygulamayacağını bildirmiştir.