Yeni anayasa

Yeni bir anayasa hazırlanıyor. Bunu yapan heyetin başında çok değerli hukukçu dostum Profesör Ergun Özbudun bulunuyor. Elan yürürlükteki anayasayı da merhum anayasa profesörü dostum Orhan Aldıkaçtı'nın başkanlığında bir heyet hazırlamıştı. Bu anayasa referandumda yüzde 92 oy almıştı. Türkiye maalesef henüz tam uygar ve demokrat bir ülke olamamıştır. Bunun başlıca sebebi Einstein'ın dediği gibi "Sorunları çözemeyişimizin asıl sebebi, kullanılan çözümlerin o sorunlar için üretilmemiş olmasındandır. Yaşamakta olduğumuz çağda boyutları ne olursa olsun her soruna, ancak ve ancak, bilimsel yöntemler ile çözüm bulunabileceği inancındayız". Bugün her şey hemen eskimekte, bir an önceki durumuna benzemediği değişmeler çağındayız. Bunun için bütün vatandaşlarımızı "çağa aykırı gidişe" karşı uyandırmak gerekli idi. Yeni anayasamızın Meclisteki bütün partilerin uzlaşması ile çıkması gereklidir. Bunun için önce yurdun bütün aydınları kafalarını yoracaklardır, yormaları lazımdır. Zira Eflatun haklı olarak "Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen son; cahiller tarafından yönetilmektir" demiştir. TBMM'de yeni anayasa bilimsel şekilde tartışılır. Temel ilkeler muhafaza edilir, edilmelidir. Bu bir zaman alabilir. Aceleye getirmemeliyiz. 1919 tarihli Amasya Tamiminin 3. maddesinde: "Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır" ifadesiyle; o zamanın süper gücü İngiltere'nin başbakanı Lyod George "Türkler, ulus olmak bir yana bir kişidir" diye alay ediyordu ve daha sonra da Lozan Andlaşmasını "Şimdilik imzalıyoruz. Avrupa Türk rönesansına asla müsaade etmemelidir" diyordu. Şimdi yeni anayasayı kısaltmak yerinde olabilir. Fakat memlekette kurulmuş dengeyi bozmamak lazımdır. Vatandaşlar "Özgürlüğün her gün hak edilmesi gerektiğini bir an unutmamak ve GOETHE'nin ikaz ettiği "Hiçbir şey eyleme geçen cehalet kadar korkunç olamaz" ibaresini günlük hayatlarının vecizesi olarak tekrarlamalıdırlar.