"Askerî darbeler Afganistan'da başladığı dört haftadan beri Yunan Başbakanı Kostas Simitis ülkesinin hâlâ terörizme karşı ABD'nin liderlik ettiği kampanyayı desteklediğini de ısrar etmekle beraber Yunan Kamuoyu aksini göstermektedir." Bu cümle 12 Kasım 2001 tarihli çok popüler Amerikan dergisi TIME'dan aynen alınmadır. Yunanlılar Amerika'ya düşmanlık beslemektedirler. Yunanistan ABD Jet savaş uçaklarının Afganistan'ı anti terör kampanyada bombalamaları için hava sahasını kullanmalarına izin verirken geçen ay Atina'da yayınlanan günlük Ta Nea gazetesinin yaptığı bir kamuoyu araştırmasına göre katılanların yüzde 86'sından fazlası bombalamaya karşı çıkmışlardır. Devlet televizyonunun eylülde yaptığı bir kamuoyu araştırmasında ise katılanların yüzde 8'i ABD'nin Eylül saldırılarına dünya işlerini yönetirken gösterdiği "haksız" ve "kabadayı" tavrından ötürü hakettiğini söylemişlerdir. Daha da alarm verici haber ise yine Ta Nea'nın bir kamuoyu araştırmasına göre katılanların yüzde 57'si ABD hakkında menfi hisler beslediklerini açıklamalarıdır. Yunanlılar niçin Amerikan aleyhtarıdırlar? Birçok Yunanlı tarihî bir sebebe dayanarak Amerikan düşmanıdırlar. Bu sebep 1967-74 arası Albaylar darbesi sırasında bunların vahşi denebilecek yönetimlerinin Washington'ca desteklenmesidir. İkinci sebep Andreas Papandreu'dur. Atina'daki Amerikan Kolejini bitiren Papandreu diktatör Metaksas zamanında kısa bir süre hapis yattı sonra ABD'ye kaçtı. 1943'te ABD'de Harvard Üniversitesinden doktora derecesi aldı. 1944'te ABD vatandaşlığına geçti, askerliğini ABD Deniz Kuvvetlerinde yaptı. Bir Amerikalı ile evlendi. 1955-63 arasında Harvard, Minnesota, California, Berkeley Üniversitelerinde hocalık yaptı. Babası 1963'te başbakan olunca Yunanistan'a döndü, ABD vatandaşlığından çıktı. Milletvekili seçilip parlamentoya girdi. Babasının başkanlığındaki Merkez Birliğinin sol kanadı ile yakın ilişki kurup parti içinde hızla yükseldi. 1965'te babasının hükümetinin düşmesinde önemli rol oynadı. 1967'deki darbeden sonra tutuklanıp 8 ay hapis yattı. Serbest bırakılınca Avrupa'ya gitti. Stockholm ve Toronto'da ders verdi. 1974'te Albaylar Cuntasının devrilmesi üzerine ülkesine döndü ve Sosyalist Pasok Partisi'ni kurdu. 1974 ve 1977 seçimlerinde oyunu hızla artıran Pasok 1981'de parlamentodaki 300 sandalyeden 172'sini kazandı. Seçim sırasında Yunanistan'ın NATO'dan çıkmasını ve ülkedeki ABD üslerinin kaldırılmasını savundu. Fakat üsler hakkındaki anlaşma 1988'e kadar uzatıldı ve Yunanistan NATO'da kaldı. Papandreu Yunanlıların ABD'ye kızgınlıklarını milli politika yaptı. ABD düşmanları Muammer Kaddafi gibilerle bağları kuvvetlendirdi. İsrail'i egemen devlet olarak tanımadı. 1989'da Amerikalı karısı Margarit'ten boşandı. Dimitra Liani ile evlendi. Haziran 1989 seçimlerini Pasok kaybetti. Papandreu 1996'da öldü ama ABD düşmanlığı ölmedi. Birçok Yunanlı ABD'nin Balkan savaşlarında kendileri gibi Ortodoks olan Sırplara hava saldırısını unutmadılar. Komünist parti adına ABD aleyhtarı gösterileri düzenleyen Makis Mailis "Terörizmi Amerikan politikaları yapmaktadır. Yunanlılar bu ABD ve NATO siyasetleri sebebiyle ıstırap çektiler terörizme karşı terörizm sebebiyle değil. Bu halka karşı emperyalizm'dir" demektedir. Bu kadar aşırı olmayan Yunanlılar dahi gösteri yürüyüşlerinde "Katil Amerikalılar" diye bağırıp ABD ve İsrail bayraklarını yakmaktadırlar. Mamafih 11 Eylül'den beri sadece 6 gösteri yürüyüşü yapılmış ve sadece 2500 kişi katılmıştır. Geçen ay 80000 mühendis üyesi olan Yunanistan Teknik Odası "Global terörist ve şeytan suikastçı Zionizmin kuvvetlerine mukavemet ediniz" diye bir haber bülteni yayınlayınca İsrail'in Yunanistan'daki en yüksek rütbeli diplomatı David Sasson hem basına hem de Yunanistan Teknik Odasına bir protesto mektubu yollayarak Yahudi düşmanlığını serbest ifade maskesi altında yayınlamanın tehlikesine işaret etmiştir. Başbakan Simitis henüz bu olaylar hakkında alenen konuşmamıştır. Atina'daki Ta Nea gazetesi haklı olarak şu soruyu sormaktadır: "Bir ülke hem Amerika'dan nefret eder hem de müttefiki kalabilir mi?"