1 Mayısın sonrası

A -
A +

Bugün Türkiye'nin gündemi, herhalde dün geceki Galatasaray-Sivasspor maçıdır. Ama biz bu sütunda, politika, iç politika, dış politika, yaşasın politika, gene politika yazmak durumundayız. 1 Mayıs çekişmesini gündemden düşürmek iyidir. Ama, kan dökülmedi, yağma olmadı, tahribat yapılmadı, beklenen gerçekleşmedi diye üzülenler, konuyu olabildiğince sıcak tutmaya çalışacaklardır. İktidarı 1 Mayısta vurmak planı akim kaldı. Beyoğlu'na inip patırtı çıkararak dünyanın dikkatinin, Türkiye'deki anarşiye odaklanması sevdalıları üzüldüler. İktidarı beğenmeyenler, meşru zeminlerin Yüce Meclis ve medya olduğunu idrâk etmelidirler. Soğukkanlılıkla yargının sonuçlarını beklemekten başka çare yoktur. Kanun ve düzeni bozarak karşıtlık, muhalefeti de altına alıverir. Eleştiri kabûl etmeyen, her yaptığının alkışlanmasını bekleyen iktidar da, bu kural dışı eylemlere âdeta kucak açıyor. Hiçbir ülkenin demokrasi tarihinde kusursuz bir iktidar henüz yazılmadı. Bu gerçeğin paralelinde davranmak, gayrimeşru girişimlerin vatandaşı etkilemesini bir ölçüde de olsa engelleyecektir. Cumhurbaşkanı'nın Makedonya ziyareti, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlıklarında izledikleri Balkanlar'da Türkiye politikasını canlandırdı. Başbakan'ın bize çok uzak gibi görünen Litvanya'nın başbakanını kabûl etmekte gösterdiği özen, dış siyasetin inceliklerine girilebildiğini kanıtladı. Medya kıyamet koparsa da, Körfez monarşileri ile ilişkilerimizi sıcak tutmaya mecburuz. 7 monarşinin elinde 2 trilyon dolar birikti. Başta ABD, aklı başında bütün ülkeler, bu parayı celbetmeye uğraşıyor. Bu furyada Türkiye'nin uzaktan bakması olmaz! 1 Mayıs ağırlığını omuzlarımızdan atalım. Hızlı yargı ile belirsizlikten kurtulmaya çalışalım. Muazzam Türk devletimizi, tabii mecrasına sokalım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.