1 yılın muhasebesi

Recep Tayyip Erdoğan hükûmeti, ekonomide iyi gidiyor. Daha da iyi gideceğinin emareleri ortadadır. Yargı, eğitim, sağlık, güvenlik gibi biribirinden hassas sektörlerdeki memurlara çağdaş ödemeler gerçekleştiremediyse de, ekonomiye paralel olarak IMF'den kurtulunca, gerekli iyileştirmenin yapılacağı ümidi kuvvetlidir. AK Parti hükûmetinin daha büyük, en önemli, Türkiye'nin geleceği ile en ilgili özelliği, Avrupa Birliği'ne dahil olmak için gösterdiği tam iradedir. Bu irade, 1999-2002 üçlü koalisyonunda, devletçi ve statükocu görüşler ağır bastığı için, eksikti. AB paralelinde biri diğerinden ehemmiyetli yasalar yayınlayan hükûmet, statükocuların engellemeleriyle, bunları hayata geçirmekte zorlanıyor. Bir hayli yasa da Çankaya'ya, Anayasa Mahkemesi'ne, Ana Muhalefete, bir kısım medyaya takıldı. AK Parti direnmeyip bunları kısmen geri çekmek akıllılığını gösterdi. Zira rejime aykırılıkla itham edilen düzenlemeler ve atamalar, davranışlar ve gevezelikler, AK Parti'yi, merkez partilerinden daha kolay suçlayacak şekilde karşılanabilir. Hele Türk'ü incitecek lâflar söylemek, sadece milletin nefretine muhatab olur. Atatürk'e sataşmak, üniforma alerjisi, asker kompleksi gibi... Askerin politikaya karışmasını önlemek, bambaşka bir şeydir. Tamamen değiştiğini resmen beyanına rağmen AK Parti'nin şanssızlığı, Millî Görüş denen öğretiden kaynaklanmasıdır. Her vesileyle, değiştiğinin kanıtlanması istenmektedir. Milletvekili ve memur dokunulmazlıkları, AB normlarına göre sınırlandırılamadı. Yabancı sermayeyi ürküten, vatandaşı hayatından bezdiren, hiçbir yararı bulunmayan kırtasiyecilik, ortadan kaldırılamadı. AK Parti'nin yılını tamamlayan iktidarının, en çetrefil ve ağırlıklı konularını ise, dış politika oluşturdu. ABD ve AB ile ilişkilerin olağanüstü ve hayatî yoğunluğu, Kıbrıs ve Irak, Türkiye'nin gündemine oturdu. Dış politikada AK Parti, büyük eleştirilerle karşılaştı. Ancak yukarıda anılan alanlarda daha sonuç alınmamıştır. Zaten uzun müddet gündemden ve manşetten düşmeyecek konulardır. Şimdi dikkatler, Başbakan Erdoğan'ın Washington ziyaretine ve Başkan Bush'la mülâkatına odaklandı.