14 Temmuz, Fransa Cumhuriyeti'nin millî bayramıdır. Halk sokaklara dökülür. Sabaha kadar dans eder. Yer gök inler. Geçtiğimiz cuma gecesi de böyle oldu. Yenileşme hareketimizde olanca müesseseleri ile örnek aldığımız dostumuz Fransızlar, 14 Temmuz'da ne yapmışlardı? Neyi kutluyorlar? Efendim, medeniyetler meşheri Paris'in işsiz güçsüz takımı, kadınlı erkekli, ellerinde sopa bıçak, Paris içinde kalan ve kralın mahbushanesi yapılmış köhne Bastille Kalesine hücum ve taarruz ve tecavüz etti. Kale komutanı, karşı koymadı. Burası istibdadın kalesi sayılıyordu. Siyasî mahkûmlarla ağzına kadar dolu bulunduğu propagandasına herkes inanmıştı. Baskıncılar, ümit içinde, odaların, hücrelerin demir kapılarını teker teker açtılar. Üç ana-baba katili buldular. Tek siyasî hükümlü yoktu. 14 Temmuz, Büyük Fransız ihtilâli'nin (Osm. İhtilâl-i Kebir) başladığı gün sayıldı. Ama cumhuriyet, 3 yıl sonra ilân edildi. Fransızlar, o tarihten bu yana 5 defa cumhuriyet, 5 defa monarşi (2 meşrûtî ve 1 mutlak krallık, 2 imparatorluk) ilân ettiler. Bendeniz -haddimi pek çok aşarak- yakında 6. Cumhuriyet'i bekliyorum. Zira 5.'si çoktan tıknefes devam ediyor, sonu yaklaştı. Şaka bir yana, Fransız ihtilâli olmasa idi, Türkiye'de cumhuriyet rejimi mümkün değildi. Artık diğer Avrupa ve dünya devletlerindeki etkilerinin derinliğini tasavvur buyurunuz. 4 Temmuz ise, stratejik müttefikimiz Birleşik Amerika Cumhuriyeti'nin, İngiltere sömürgesi olmaktan kurtulup, Amerika kıt'asının ilk bağımsız devleti oluşunun tarihidir (1776). ABD'nin millî günüdür. 10 gün önce 230. yılı âlây-ı vâlâ ile kutlandı. Fransız İhtilâli'nden 13 yıl öncedir. Atlantik kıyılarında sıralanmış 13 eyaletten (devlet/state) müteşekkildi. 757.000'i Afrika'dan getirilmiş siyâsî köle 3.9 milyon nüfuslu idi. Nereden nereye değil mi sayın okuyucular? Ama Osmanlı Cihan Devleti de, Ertuğrul Gazi'nin, büyük hâkanımız Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubâd'dan 1231'de aldığı en fazla 2000 km2'lik bir uç (sınır) beyliği çekirdeğinden çıkmadı mı?