25 Avrupa devleti liderinin Türkiye'ye AB için müzakere tarihi verilmesi kararına 16 gün kaldı. 2005'te müzakereye başlıyacağız da, endişemiz, müzakereye Türk'e mahsus sakıncalı rezervler ve şartlar konmasıdır. Bu durum Türkiye'de çok kötü karşılanacaktır. Fransa'da Türkiye'nin üyeliği bir iç politika konusudur. Almanya'da bile öyledir. Peki Avusturya'ya ne oluyor? Efendim, Kara Mustafa Paşa'yı unutamamış. Ama Kara Mustafa Paşa'nın o tarihte Almanya imparatorluğu olan Avusturya'ya kahve denen lezzetli nesneyi, muhteşem askerî musikiyi getirdiğini, mendil kullanmayı öğrettiğini niye hatırlamıyor? Haydi bunları geçtik, uzun zaman oldu. Ama Avusturya'nın Birinci Cihan Savaşı'nı, 1914-18 yıllarını unutmaması lâzım. Bu korkunç ve dünya tarihinin ilk cihan savaşı, muhteşem Avusturya-Macaristan imparatorluğunun evet anarşist, ama küçücük Sırbistan krallığına harb ilânı ile başlamadı mı? Sırbistan'ı korumak için Rusya imparatorluğunun harbe girmesi ile bütün Avrupa'ya yayılmadı mı? Osmanlı Türkiye'si ne yaptı? Avusturyalılar'la yan yana savaştı. Silâh arkadaşı olduk. Viyana'dan yönetilen imparatorluğu Rusya'ya karşı savunmak için Galiçya'ya bir kolordu bile gönderdik. Haritaya bakan Galiçya'nın yerini görür. Askerliğin alfabesini bilen, bir kolordunun nasıl bir silâhlı güç olduğunu kavrar. Viyana, AB üyesi bir Türkiye'deki menfaatlerini görebilmelidir. Türkiye'yi NAFTA üyeliğine kadar götürebilecek bir sakarlığı, akıl ve mantık üzerine kurulmuş Avrupa Birliği'nden beklemiyoruz. Asıl sorumlunun biz olduğunu da biliyoruz. Türkiye'yi 25 devletin kapısında oy beklemeye muhtaç eden politikacıları, bürokratları, örgütleri tarihî sorumlulukları ile baş başa bırakıyoruz. Gelecekte tarihçilerin en şiddetli eleştirilerine muhatab olacaklardır. Birinci Cihan Savaşı'na girmemizden sonra 20. yüzyıl tarihimizin en ağır hatasını irtikâb ettiler. Yüz milyarlarca dolar zarara uğradık. 15 devletin AB üyeliğine biz oy ve karar verecekken, şimdi onların dirayet ve basiretine muhtaç duruma düştük. Muâsır medeniyet seviyesi şeklinde özetlenen en büyük millî hedefimizden şaştık. Pestenkerani sloganlar ve kıytırık egoist menfaatler uğruna bir çeyrek asrı yitirdik...