20 aylık bir iktidar

AK Parti iktidarının 20 ayı doldu. 20 ay önce bir parti genel başkanı, kimseye söylemeden, birden 3 Kasım gününü bile tasrih ederek erken seçim istemişti. Bu erken seçimi durdurmak için Meclis'te epey sert davranışlar oldu. Sonunda sahiden 3 Kasım'da erken seçim yapıldı. Yüzde 10 barajın antidemokratikliği üzerinde bu sütunda iki düzine yazı yazmıştık. Üç iktidar partisi de, yanlarına Doğru Yol'u dahi alarak, şanlı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne elveda dediler. Af yasası ucûbesiyle binlerce uğursuzu masum vatandaşların arasına salan üçlü koalisyondan halk yaka silkmişti. İki çok büyük ekonomik krizle nice ocaklara incir ağacı dikilmişti. Ne sorumlu politikacılar, ne burunlarından kıl aldırmayan bürokratlar, ne Türkiye'nin güyâ ekonomisini düzenleyen IMF'liler, krizi öngöremediler. 20 ay önce Türkiye, gerçekten perişandı. Bugünki göstergeler, pek çok alanda olumluya, bazılarında çok olumluya gidiyor. AB düşmanı ve Kıbrısçı dışişleri bakanları ile sittin sene Avrupa'ya girmemiz mümkün olmıyacaktı. Bugün, korkunç ve iğrenç bir gecikmeden sonra, eski eyaletlerimizi takiben, Brüksel'in eşiğindeyiz. Dış itibarımızın, yüksek bir çizgide olduğunu söyliyebiliriz. Ekonomi düzelmeye başladı. Aşağılık bir enflasyon, milletin iliklerini kemirmişti. Ancak bu hükûmet durdurup geriletti. Elbet iktidar heyecanıyla zamanlama hatası yapıp acele işlere de kalkışıldı. Yüce Meclis'e zaman kaybettirildi. Başbakan dün bundan şikâyet etti. Ama öyle görünüyor ki, esas hedefler unutulmuyor. İncir çekirdeğini doldurmaz konularla hükûmet aldatılamıyor. Hâsılı AK Parti, bizi bir yerlerden aldı. Bir yerlere götüreceği de şüphesizdir. Sonrasının ne olacağı, hiç bir iktidar için söylenemez. İcranın başarısı, icrada kim bulunursa bulunsun, Türkiye için kazançtır. AK Parti muhalifleri de böyle düşünürler mi bilmem. AK Parti'ye, önümüzdeki 20 ayda, başarılarını katlamasını temenni ediyoruz.