Üçüncü Bin Yıl (2000-3000 yılları) terörle açıldı. Nükleer silâhların yayılması tehdidi ile devam etti. Terör, cihan devleti Birleşik Amerika'yı New York ve Washington'dan vurdu. Kalbinden ve beyninden... Terörü kökenlerinden yok etmek ümidiyle Amerika, Afganistan ve Irak'a geldi. Sonra, Kuzey Kore, nihayet atom bombası sahibi olduğu müjdesini verdi! İran'a gelince, atom bombasını yaptı yapacak... Amerika'nın, yanına stratejik müttefikleri İngiltere ve İsrail'den başka Azerbaycan, Ermenistan, Kürdistan'ı alarak İran üzerine doğrulması ihtimali hâlâ yürürlüktedir. Türkiye de iştirake davet edilecektir. İran'ın Şihab füzeleri, uçlarına takılan atom bombacıkları ile, Berlin'i, Paris'i, Londra'yı vuracak mesafeye ulaşmıştır. Yol üzerinde Ankara var, İstanbul var... GAP'ı engellemek için üzerimize PKK'yı gönderdiğini unuttuğumuzu uman Suriye ise, Türkiye'ye yanaştıkça yanaşmaktadır. Bu dehşet senaryosunun bertaraf kılınması için şimdi bir kapı aralandı: İran'da yerel seçimleri Rafsancani kazandı. Ahmedinejad geriledi. Sofu ve zâhid hayatı yaşatmak isteyerek doğayı zorlayıp İranlı gençlerin canını sıkmıştı. Dünyaya çatıp tehditler savurarak barışı isteyenleri korkutmuştu. Haşim-i Rafsancani'ye gelince, tecrübe küpüdür. İran dış politikasını Washington'la anlaşabilme zeminlerine kaydıracaktır. Petrol ve terör, hattâ İsrail hakkında, Amerika'ya vaadlerde bulunmaktan çekinmeyecektir. Amerika bu vaadlerin rehaveti içinde tatlı bir huzur ve uyku dönemine girebilir. Vakit kazanan Rafsancani, dostça yaklaşarak atom bombacığını yapacaktır. Petrol için euro değil, gene dolar kabul edebileceğini bile söyleyecektir. Türkiye yerine İran'ı stratejik müttefik koltuğuna oturtacak bir Amerika'nın dış politikası, Türkiye'ye onulmaz zararlar verebilecektir. Ama Amerika, nükleer silâhlarla mücehhez İran ve Kuzey Kore ile yepyeni dengeler kurarak Pax Americana'yı devam ettirecektir. Böylesine bir 2007 dünyasında Türkiye, cumhurbaşkanını ve meclisini yenileyecektir.