30 Ağustos 1922 Büyük Zaferi'nin 84. yıl dönümüdür. Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bugünden itibaren 25. Genelkurmay Başkanıdır. Bu akşam Gazi Orduevi'nde büyük resepsiyon veriyor. Bana da davetiye geldi. Ankara'da olmadığım için katılamıyorum. Ama bu akşam, gazeteci arkadaşların, Büyükanıt ve Başbuğ Paşalara ulaşıp bir şeyler söyleyeceklerine eminim. Ne söyleyecekler? Laiklik ve millî bütünlüğe dikkat isteyecekler. İstemesinler mi? 4 gün önce de, 26 Ağustos 1071 Malazgirt meydan muharebesinin 935. yıl dönümü idi. Malazgirt, zaferler zaferidir. Bize ikinci anayurdumuz olarak Anadolu'nun kapılarını -hem de ardına kadar- açtı. 3 yıl sonra, Selçukoğlulları şehzadelerinden Kutalmışoğlu Süleyman, başkenti İznik olmak üzere Rûm (Roma) Selçuklu Devletini kurdu. Türkiye devletinin 1. başkanıdır. Üsküdar'a geldi. Karşı yakada güneş gibi parlayan Ayasofya'nın gümüş kubbesini seyretti. Malazgirt galibi Sultan Alparslan'ın oğlu Sultan Melikşah, önce Karadeniz'e geldi. Kılıcını suya daldırdı. Şükür namazı kıldı. Ertesi yıl Akdeniz'e ulaştı. Aynı şeyi yaptı. Türk'ün Batı'ya doğru nice asırlık yürüyüşü hedefine ulaşmıştı. Orta Asya bozkırlarından kopup açık denizlere çıkmıştık. Bundan sonra hep Batı'ya gittik. Çin sınırına dönmeyi aklımıza bile getirmedik. Kutlu doğmuş Sultan Alparslan'ı, kuzeni Anadolu Fâtihi ve Türkiye devletinin kurucusu Birinci Sultan Süleyman Şâh'ı, ona Anadolu'da devlet kurmak fermânını bahşeden (1074) Sultan Melikşâh'ı, Türk milleti olarak, en derin minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz. Sayelerinde bu topraklarda yaşıyoruz. Bu kadar muhteşem bir mirası sekiz buçuk asır sonra elimizden almaya yeltenenleri, 26 Ağustos'tan 9 Eylül'e kadar 14 gün içinde denize döken, bizi tekrar ilk hedefimiz Akdeniz'e kavuşturan, sonsuza kadar millî kahramanımız, gelmiş geçmiş en büyük Türk milliyetçisi, Türk milletinin büyük âşığı Atatürk'ü de nihayetsiz sevgilerimizle anıyoruz. İzmir'den Ankara'ya dönüp Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsüne çıkarak milletvekillerine emirlerinizi yerine getirdim diye hesap verişindeki millî iradeye saygısını gözlerimiz yaşararak hatırlıyoruz.