30 Ağustos ve AB

30 Ağustos vesilesiyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 1071 Malazgirt zaferini de andı. Biz Türklere bugünkü yurdumuzun kapılarını açtığını vurguladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ise, Avrupa Birliği'nin, Atatürk'ün çağdaş uygarlık düzeyi hedefinin önemli aşaması olduğunu belirtti. Bu ifadeler, Kökü mâzîde olan âtîyim şuurunu dile getirdi. Önemli, anlamlı vukufla kaleme alınmış cümlelerdi. Geçmişimizi, bilhassa Osmanlı'yı inkâr, hattâ tahkir etmek gayretleri, milletçe nefret uyandırmıştır. Atatürk'ün Türk'ü anlayış ve anlatışına da ters düşmektedir. Türkiye'yi Avrupa devleti olmaktan vazgeçirmek hevesi ise, artık bütünüyle Atatürk'e karşı çıkmaktır. Şu bakımdan da rahatladık: AB karşıtları, askerin de karşı olduğunu ima, hattâ iddia ediyorlardı. Türk subayının, Türk yenileşme tarihinde, daima öncü ve önde bulunduğunu unutmuşlardı. Silahlı kuvvetlere yakın durmaya özen gösteren partilerimiz, artık Avrupa Birliği'ne sövüp saymaktan çekineceklerdir. Zira bir anda açığa düşmek tehlikesini yaşayabilirler. Ve artık, 1000 (bin) yıl önce öz irademizle oraları bırakıp bu coğrafyaya geldiğimizi unutup bize Şanghay alternatifini teklif edenler, bu yüce milleti korkutmak, endişeye düşürmek teşebbüsünden vazgeçeceklerdir. Geriye gitmenin böylesini, hiçbir milletin tarihi yazmadı. 26 ve 30 Ağustoslar, büyük Türk milletine ve aziz ordumuza kutlu olsun.