Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Yaşar Büyükanıt, geçen hafta, Başbakan'ın ABD Başkanı ile görüşmesinin beklendiğini söyledi. Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan da aynı şeyi beyan etmekle beraber, 5 Kasım'a kadar da ne olur ne olmaz bilemem diyerek Irak cephesinde bir gelişme vuku bulabileceğini belirtti. 5 Kasım'da Başkan Bush, Başbakan Erdoğan'la Beyaz Saray'ın malûm Oval Ofis'inde görüşecek. Başbakanımız, PKK'nın Irak'ta eylem yapamıyacak hâle getirilmesini isteyecek. Bana göre Başkan Bush Başbakanımız'a eyvallah, PKK zaten terörist örgütler listemizdedir, hakkından geliriz, ancak Irak'ta çok problemimiz var, sabırsızlanıp stratejik müttefikinizi dara sokmayın, sözüm sözdür, gönül rahatlığı ile güzel ülkenize avdet buyurun! Şimdi generallerime gereken emirleri vereceğim! meâlinde sözler söyleyecek. En kötü ihtimal budur. Düpedüz aldatmacadır. Sorunları zamana yayarak gündemden çıkarmak politikasıdır. Ancak PKK da, Amerika ve Barzanî taraflarından kullanılmasının modası geçeceğinden korkmaktadır. Varlığını sürdürmek durumundadır. Bu hengâmede Türkiye ile ABD ve AB'nin arasını bozabilirse, geleceğini garantiye alacaktır. Zaten terör örgütlerinin istikbali yoktur. Gerek Kürt davasına yardımda bulunduklarına inanan, gerek geçimleri bu yolda olan PKK'lılar, teröristlerde çok görüldüğü gibi kimlik değiştirerek menfur işlerini sürdüreceklerdir. Eğer Başbakanımız'ı müsait bulur da Başkan Bush: -stratejik ittifak, Asya politikasında yanımızda durmak suretiyle isteklerimizi savunmayı gerektirir meâlinde konuşursa, anlaşma zemini oluşur. Başkan bugüne kadar, ters cevap alıp Türkiye'yi kaybetmemek için gerçek düşüncelerini açıklayamadı. Evet görüldüğü gibi, dış politikanın gerçekleri hoş değildir. Maalesef böyledir. Böyle gelmiştir. Böyle gidecektir. Tarih bu şekilde, bu üslûb içinde oluşmuş, Mîlâd'ın 2007 yılına erişmiştir. Öngörülemez gelişmelerin de muhtemel bulunduğu bu netâmeli günlerde, yekpâre bir Türkiye hâlinde bulunmamız gerekir.