Cihan devleti Birleşik Amerika'nın 11 Eylül 2001 günü New York ve Washington şehirlerinde havadan taarruzla can evlerinden vurulmasının üzerinden tam 5 yıl geçti. Bu 5 yıl boyunca Başkan Bush ve Cumhuriyetçi ekibi iktidarda idi. Rumsfeld savunma bakanı idi. Yalnız dış işleri bakanı Colin Powell değişti, yerine Condoleezza Rice geldi. Miss Rice, yolunda gitmeyen meseleleri çözümleyip neticeye bağlamak misyonunu temsil ediyordu. İlk aylarda epey faaliyet gösterdi. Problemleri avucunun içine aldığı görüntüsünü verdi. Fakat epey zamandır, ortadan silindi gibi bir şey. Acaba İsrail'in -maksadı çok da belirgin olmayan- Lübnan taarruzu dolayısıyle, ABD veya İsrail politikasına aykırı mı düştü? Her hâl-ü kârda İran, üste çıktı. İşitilmemiş lâflar söyleyerek dünyayı meşgul etti. Bu zaman zarfında nükleer programını tıkır tıkır işletti. Önümüzdeki bir x gününde dünyanın önüne çıkarak, imalini tamamladığı pırıl pırıl bir atom bombasını gösterip oldu da bitti maaşallah diyecek. ABD, Pakistan'ın atom bombası yapmasını da engelleyememişti. Ama şartlar çok başka idi. O zaman ABD tek mega süper devlet değildi. Karşısında Sovyetler Birliği heyulası vardı. Daha önemlisi Pakistan, bombayı, Hindistan'a yutulmamak için yaptı. Birleşik Amerika'yı vurmak gibi bir niyeti yoktu. 11 Eylül 2001 taarruzunun başkomutanı olarak Üsame bin Lâdin gösterildi. Bin Lâdin yalanlamadı. Ama, Arz üzerinde uzaydan kibrit kutusunu görebildiğini söyleyen ABD, trilyonlarca doları ile, 5 yıl geçti, Bin Lâdin'i bulamadı. Ne yaptı? Afganistan'ı ve Irak'ı yıldırım savaşı ile işgal etti. İki ülkeye de, inanılmaz derecede beceriksiz yönetimler getirerek, ABD Devlet politikasını zora soktu. İşi uzattıkça uzattı. Âdetâ 3 yıl sonra Demokrat Parti'ye ve Hillary Clinton'a yol açtı. Diktatör Saddam'ı devirdi ama, Taliban çeteleri hâlâ faaliyette. Buraya kadar yazdıklarım, tarih özetidir. Bundan sonra ne olur? sorusunun cevabı ise, fütüroloji'nin konusudur.