İç ve dış politika karıştı, demiyeyim, epey hararetlendi, karmaşık hâle geldi. Ama kargaşa sınırını aşmadı. Bu hareketliliğin sebebi 5. yıla girmemizdir. Türkiye tarihinde yasama döneminde 4 yılı 1 gün bile aşan başka bir örnek yoktur. İlk defa 3 Kasım 2006 günü 4 yılı tamamladık. 5. yılın sürprizli geçeceğini birkaç defa yazmıştım. 5. yıla girildi ama, bendeniz, haddimi fazlasıyla aşarak, yılın tamamlanması ihtimalini zayıf gördüğümü yazacağım. Tahminime göre AK Parti, Sayın Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez mümkün olabilen en yakın tarihte erken seçim ilân edecektir. Seçim için kasım ayı beklenmeyecektir. Zira kasım ayı beklendiği takdirde, yeni hükûmet, 6 ay müddetle dönemi tamamlayacaktır. Sayın Abdullah Gül'ün başbakan olması kesindir. Yaz sonunda seçime gedilirse, Yüce Meclis'in yeniden oluşumu beklenecektir. Yeni Meclis'ten ne çıkacağı, nasıl bir kompozisyon oluşacağı üzerinde tahminlerde bulunmak için erkendir. Gene Erdoğan cumhurbakanı, Gül başbakan sonucu çıkarsa seçim sisteminin millî iradeyi yansıtmadığı üzerindeki eleştiriler, olağanüstü şiddetlenecektir. Tabiatiyle Sayın Erdoğan'ın partisinin başında kalmayı tercih etmesi şıkkı mahfuzdur. Bilhassa millî görüş kökeni tartışılacaktır. O zaman, yukarıda sunduğumuz tablo epey değişir. Ama, bir sakınca veya aksaklık öngörülmediği takdirde Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmak istediğinin bütün emareleri ortadadır. Amerika'nın İran'a ve Türkiye'nin Irak'a müdahalesi gibi süper faktörler gerçekleşirse, türlü çeşitli sürprizler de baş gösterir. Türkiye'de düzenin AB ve bilhassa ABD ile ilişkilerimizle bağlantısı ise kesindir.