50 yıl önce

A -
A +

2008 yılının bu ilk haftasının sonunda, 50 yıl öncesine dönüp kısa bir sohbet yapmak istiyorum. 1958'e girerken Dünya nüfusu 3 milyara yaklaşıyordu. Yani bugünki nüfusunun yarısı kadar bile değildi. Türkiye ise 23.10.1955 sayımında 24.065.000 çıkmıştı. İstanbul 1.215.000, Ankara 453.000, İzmir 286.000 en büyük şehirlerimizdi. Okurken irkildiniz değil mi? 14 Mayıs 1950'de Bayar'ın yönettiği Demokrat Parti yüzde 52.7 oy alarak iktidar olmuş, uzun CHP dönemi kapanmıştı. İsmet İnönü'nün 12 yıl süren cumhurbaşkanlığından sonra ondan 1 yaş büyük ve Atatürk'ün son başbakanı Celâl Bayar, Çankaya'ya çıktı. Başbakan yaptığı Adnan Menderes, yerine Demokrat Parti genel başkanı oldu. Türkiye tarihinde görülmemiş derecede halkın sevgisini kazandı. 1954 seçimlerinde ise Menderes yüzde 57.6 oy alarak demokrasi tarihimizin bütün rekorlarını kırdı. CHP'yi -o zamanki seçim sistemi ile- küçük bir grup hâline düşürdü. Ancak 1957 seçimlerine Menderes'in yönettiği DP, yıpranmış olarak girdi. Yüzde 47.9 alarak iktidar olabildi. 1958'e girerken Demokrat Parti, İsmet Paşa'nın aman vermez muhalefeti ile karşı karşıya, çok yaklaşan büyük ekonomik krizi önlemeye çalışıyordu. Döviz darboğazı, NATO üyesi Türkiye'yi boğazından yakalamıştı. Hızla yokluklar ülkesi hâline getiriyordu. Kahve bile yoktu. DP millî Rize çayımızı için! dedi. Şehir halkı, Menderes'e küstü. Karaborsa dehşet saçıyordu. Yedek parça alacak paramız yoktu. Çok az kişinin otomobili bulunan İstanbul'da dolmuş kuyrukları uzayıp gidiyordu. 75 yaşındaki Bayar'la 59 yaşındaki Menderes'in arasındaki uyumsuzluk da iyice artmıştı. DP, ekonomik kalkınma şuuru getirmişti. Köye şeker, ayakkabı, radyo girdi. İktidarın halk oyu ile mümkün olabileceği inancını başlatması, daha da önemli idi. Halk, vatandaş olmanın idrakine ve gururuna kavuştu. Artık şehirli, nahiye müdürü ve köylü, jandarma onbaşısı karşısında el pençe divan durmuyordu. Allahü Ekber denebiliyordu. Bakanlar halk arasında yaya yürüyordu. Her şeyi alt üst eden korkunç 27 Mayıs trajedisinden iki buçuk yıl önce Türkiye bu durumda idi. 50 yıl önce liberal ABD ile insan hakları düşmanı Rusya arasına sıkışmış bir Dünya ise, nükleer savaş tehdidi altında yaşayıp gidiyordu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.