Yarın Fransa Cumhuriyeti Millî Meclisi'nde, hiçbir zaman vuku bulmamış 1915 Ermeni Soykırımı iddiasını inkâr edenlere ceza verilmesini öngören yasa müzakere edilecek. Böylesine inanılmaz bir konunun müzakeresi bile, 5. Cumhuriyet'in sonunun başlangıcıdır. Ufukta 6. Cumhuriyet göründü veya tercihe göre yeniden monarşi (krallık) gelir. Çünkü cumhuriyet rejimi ile bu kadar oynamaya gelmez. Naziktir, kırılıverir. Daha önemlisi, dünyaya 1789'dan bu yana fikir hürriyeti öğreten Fransa'nın fikir ve ilim aleyhine yasa çıkarmasını başka ülkeler taklid edeceklerdir. Biz Türkler, fikir hürriyetini ve cumhuriyet rejimini Fransızlar'dan öğrendik. Monarşist Yeni Osmanlılar ve Jön Türkler, sonra cumhuriyetçilerimiz, zor da olsa fikir hürriyetini savunarak bizi bugünki çizgiye getirdiler. Bizde lise son'da Fransız İhtilâli ve evreleri, lüzumsuz teferrüatla okutulur. Sınavı veren öğrenci, hemen unutur. Okuyucularımın yüksek müsamahalarına sığınarak, Fransa'daki radikal rejim değişikliklerinin kronolojisini sunuyorum: 1789'a kadar krallık, 1789-1792 meşrûtî krallık, 1792-1804 (tam 4 defa Anayasa değiştirilerek) 1. Cumhuriyet, 1804-1814 1. İmparatorluk, 1814-1815 2. Krallık, 1815 1. İmparatorluk (devamı), 1815-1830 2. Krallık (devamı), 1830-1848 Meşrûtî Krallık, 1848-1852 2. Cumhuriyet, 1852-1871 2. İmparatorluk, 1871-1940 3. Cumhuriyet, 1940-1947 Fransız Devleti (önce faşist, sonra otoriter), 1947-1958 4. Cumhuriyet, 1958'den bu yana 5. Cumhuriyet denen yarı başkanlık, muhtemel gelişme: 2007'de 6. Cumhuriyet (ki 3. ve 4. cumhuriyet rejimlerinin devamı olur) veya Krallık. İşte bizden ceza yasamızın 301. maddesinin tadili için kıyamet koparan Avrupa Birliği'nin kurucusu devletin hâl-i pür-melâli.. Meselâ hâlen İtalya ceza yasasında dik âlâsı bulunan millet ve devlete hakarete karşı maddeler, bizde kanunlarımız Türkçe redaksiyondan mahrum bulunduğu için, doğrusu çapraşık yazılmış. Düzelteceğiz ama sosyal demokrat CHP muhalif. AK Parti ise grubunu toparlayamadığı için genel başkanından öğrenci çizelgesi cezası ile tehdide maruz kaldı. Vatan hainlerimiz Nobel hayaliyle romanlarını yazabilecekler ama Stockholm ve Oslo'da avuçlarını yalıyacaklar. Üstelik kovuşturmaya muhâtab olmayacakları için reklamdan mahrum kalıp tirajları düşecek, isimleri unutulacak. Sen çok yaşa Fransa e mi! Bana ne yazılar yazdırıyorsun..