6. Cumhuriyet'e doğru

Mahut AB Anayasası oylamasından hemen sonra, Fransa'da Beşinci Cumhuriyet'in tehlikede olduğunu, Altıncı Cumhuriyet'e hazırlandığını yazmıştım. Yeni Cumhuriyet, 3. ve 4. cumhuriyetlerin ilkelerine dönecek. Sırf General de Gaulle (Gol) için düzenlenen 5. cumhuriyet, yarı başkanlık diye bir sistem getirmişti. Bu suretle cumhurbaşkanı, millî birliğin sembolü temsilî bir şahsiyet olmaktan çıktı, Devleti yönetir hâle geldi. Buna yarı başkanlık dendi. Parlamenter demokrasiye aykırı bir rejimdi. Ama güçlü politikacılar bu makama tırmanabildiler. Jacques Chirac (Jak Şirak) bu güçlü devlet adamlarından biri idi. Türkiye üzerinden İngiltere'ye haddini bildirmeye kalkışacağı tahmin edilmezdi. Ama umulmayan aynıyle vaki oldu (gerçekleşti). Fransızlar'ın dünyanın kültür merkezi saydıkları çok cazip Paris'in, Londra lehine olimpiyat şehri seçimini kaybetmesi, büyük hayal kırıklığı oluşturdu. İngiltere'ye âdetâ küsüldü. Şimdi AB dönem başkanı İngiltere, Türkiye üzerinden vurulmaya çalışılıyor. AB Anayasası hususundaki beceriksiz tutumunu kabullenemeyip işin içine Türkiye'yi sokuşturmaya çalışan Fransa, şimdi, modernleşme tarihinde kendisini örnek alan Türkiye'nin müzakere tarihi ile oynamaya kalkıyor. Bu durum, Chirac'a 3. dönem 7 yıl iktidar sağlamaz. Onu bütünüyle emekliye sevk eder. Belki üstâdı de Gaulle gibi malikânesine çekilip hâtıralarını yazar, tarih ilmine ve Fransız kültürüne katkıda bulunur. Avrupa'yı bir Hristiyan konfederasyonu tasavvur etmek sakıym projesi tutmadı. Bu hatalı tutumdan ne kadar erken dönülürse Avrupa Birliği o kadar az zarar görür. *** Geçtiğimiz Pazartesi gecesi TGRT-Haber'de uzun bir televizyon sohbeti yapmıştım. Gazetemiz Türkiye'nin Çarşamba nüshasında bir özeti yayınlandı. Pek çok okuyucu tepki, uyarı ve sorusuna maruz kaldım. Konuşmamda söylemediğim şeyler yazılmıştı. Okuyucularımın çoğu benim böyle hatalar yapmıyacağımı bildiklerini peşinen söylüyor, zaten konuşmamda da geçmediğini bildiriyorlardı. 16. Lui'nin idam edildiğini söylemiştim, asıldığı şeklinde yazılmış (giyotine gittiği meşhurdur). Ben orta elçimiz diye vurgulamıştım, büyükelçi olmuş. Son padişahın babasının saati dedim kendi kol saati şeklinde verilmiş (o tarihlerde kol saati ne gezer?) Mustafa Kemal repüblik dedi, cumhuriyet ilân edilsin tarzında açıklanmış vs. vs. Benim gibi açık fikir söyleyenlerin hasmı çok olur. Okuyucularımdan özür diler, ikazlarına teşekkür ederim.