Amerika Birleşik Devletleri'nin son 8 dışişleri bakanı, geçen hafta, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'ye bir mektup gönderdiler. Nancy Hanım, Ermenileri çok sevmiştir. Ermeni palavralarını benimsemiştir. Biz Türklere de sanıyorum fazla teveccühleri yoktur. Başkanı seçildiği ABD millet meclisine, 1915'te Ermeni vatandaşlarımıza soykırım uyguladığımız hikâyesini kabûl ettirmek için bir karar tasarısı vermiştir. Bush ve ABD hükûmeti kendisini uyardı ama, aldırmadı bile. Şimdi, kimi Cumhuriyetçi, kimi Demokrat 8 eski ABD dışişleri bakanının mektubunun etkilerini tahmin edemiyorum. Normalde, böylesine 8 ismin ittifakı karşısında yanıldığını anlaması gerekir ama ben hayatımda yanıldığını söyleyebilen politikacı tanımadım. 20. Asır dünya politikasına yön verenlerden, Harward'da siyasî tarih hocalığı da yapan Yahudi asıllı pek meşhur Henri Kissinger... Genelkurmay başkanı sıfatıyla ABD silahlı kuvvetlerinin eski başkomutanı ve 1. Körfez Savaşını hazırlayıp yöneten Zenci asıllı büyük asker Org. Colin Powell... Clinton'ın cihan politikasına istikamet veren Çek Yahudisi asıllı Türk dostu Madeleine Albright Hanım... Ve dünyaca ünlü isimler: George Shultz, Alexander Haig, Warren Christopher, James Baker, Lawrence Eagleburger... Yıllarca ABD'nin Başkan'dan sonra gelen en etkili koltuğunda oturan, siyasî fikirleri birbirine pek de benzemeyen, Türkiye'nin stratejik müttefik değerini yakından bilen bu 8 zât, tasarının geçmesi hâlinde Türkiye'nin güceneceği hususunda, uyarıda bulundular. Küçük komşumuz Ermenistan'ın Dışişleri Bakanı Vardan Oskanyan, bu mektuba itiraza kalkışmasın mı? ABD menfaatlerinin Ermenilere vız geldiğini göstermiş oldu. 1915'te Ermeniler, Müslüman vatandaşlarımızı kitle hâlinde kesip biçtiler, biz de karşılık verdik. Bu gerçeği kavramak o kadar zor mu?