ABD ziyaretinin sonrası

A -
A +

Abdullah Gül'ün ABD ziyareti büyük başarı ile sonuçlandı. Amerika ile ilişkilerimizin canlandırılması için ümit kapısı açıldı. Her iki tarafın da buna istekli olduğu açığa çıktı. Bununla beraber, milletvekillerimizde Süleymaniye Vak'ası'nın olumsuz etkileri silinmiş değildir. Bilakis ben -belki ileri gidiyorum ama- yeni bir tezkere gelse de, Amerika'ya haddini bildirsek diye bekleyenlerin fazla olduğunu sanıyorum. Bu konuda milletvekillelerinin ve bazı mihrakların duygusallıktan uzaklaşıp politikanın gerçeklerine girebilmelerinde en tesirli organ Genelkurmay'dır. Genelkurmay Başkanlığı'nın, Irak'a asker göndermemizin Türkiye'nin yüksek menfaatlerine uygun olduğunu vurgulaması, tereddütleri çözümler. AK Parti, 1 Mart'ta açıkta bırakılmıştı. Şimdi Devlet kararını isteyecek görünüyor. Statükocuların, ABD'ye olsun, AB'ye olsun soğuk baktıkları açık bir hakikattir. Amerika'dan da, Avrupa'dan da hoşlanmıyorlar, belki nefret ediyorlar. Asya'ya çekilelim, daha doğrusu içimize kapanalım demeye getiriyorlar. Binaenaleyh Türkiye, statükocuların egemenliğinde iki bin dolar ayıp çizgisinde mi yaşıyacak? Yoksa cesaretle dünya politikasına girip güneşte yerini mi alacak? Tercihini yapacaktır. ABD ile AB'yi birlikte kucaklamak o kadar müşkül müdür, anlamıyorum. Avrupa Birliği için AK Parti iktidarının, ANAP'ın bıraktığı yerden azimle devam ettiği görülüyor. AK Parti, Amerika ile dost bir Türkiye'nin Avrupa'da daha hızlı yerini alacağını da kavrıyacaktır (kavrıyamıyanlar dışarıda kalır). Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelince, Atatürk'ün inkılâpçılık dehasını izlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Statüko taraftarı hiçbir partinin istikbali olmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.