Açılım'ın bir vakit önce açılması gerekiyor. Hükûmet, projesini açıklamalı. Zira ortada olmayan bir proje üzerinde her türlü spekülasyon yapılıyor. Muhalefet partilerimiz aşırı şeyler söylüyorlar. Millet birbirine girecek. Gazeteniz Türkiye'nin dünkü orta sayfasında, MİT müsteşarı Emre Taner'e atfen, devletin Kürt projesinin uygulanmasında alacağı tedbirlerden bazıları sıralanmış. Doğru ise, ben bir sakınca görmedim. Uygulamada Amerika ile iş birliği de öngörülüyor. Zira PKK çeteleri Kuzey Irak'ta ve bu bölge Amerika kontrolündedir. Zaten bir müddetten beri yeni ABD Büyükelçisi, Diyarbakır'da falan dolaşıp Türkçe ve Kürtçe konuşmaya çalışarak bir şeyler yapmaya girişmişti. Kürt açılımında müttefikimiz ABD ile birlikte hareket etmemiz eleştirilemez. Zira sorun, çoktan sınırlarımızın dışına taşmıştır. Kürt açılımı (veya demokratik açılım), kendilerine Kürt diyen vatandaşlarımıza, AB standartlarının uygulanmasıdır. Ancak PKK, ayrı bir sorun oluşturuyor. Bir de Amerika, kendilerine Kürdistan (hattâ Güney Kürdistan) diyen Kuzey Irak otonomisi ile sıkı ilişkimiz olsun istiyor. Bununla yetinmiyor, açık söylemiyor ama, gerekirse bu otonomiyi, ABD askeri çekildikten sonra, Irak Arapları'na karşı korumamızı arzu ediyor. Türkiye, Irak'ın bütünlüğünü savunuyor. Kuzeydeki otonom bölgenin ayrıcalıklarını tanıyor. Bununla kalmıyor, bölgenin bayındırlığı için çalışıyor. Bu suretle Güneydoğu halkımıza iş alanları açılıyor. Dışişleri Bakanı Prof. Davutoğlu, Bağdad'a, ilişkilerimizde âzamî kolaylığı vaad etti (daha fazla su vermemiz süper vaadi gibi). Bizim Kürtlerimiz, Türk milletinin parçasıdır. İçlerinde AB standartlarını beğenmeyip fazlasını isteyenler vardır ki, isteklerinin sonu gelmeyeceği şimdiden bellidir. Bunların bağırıp çağırmasını, romantik taleplerini, soğukkanlılıkla izlemeliyiz. GAP bitirilip AB üyesi olmamızdan sonra, dinleyicileri çok azalacaktır.