Millî Mutâbakat ve Demokratik Açılım adı verilen önemli reform, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde cuma günü müzakereye başlandı (mutâbakat= uyum, uyuşma). İktidar bu projeye (millî birlik), muhalefet (millî ayrışma) dediğine göre, iki taraf arasındaki konuyu algılama mesafesi büyüktü. Buna rağmen müzakereler pek de olay çıkmadan yapıldı. CHP ve MHP, AK Parti'yi şiddetle itham etti, fakat eleştirilerini kişi adı söylemeden yaptılar. Bu yolda karar aldığı anlaşılan iktidar grubu, soğukkanlılığını bozmadı. Cumhuriyet rejimimizin Avrupa Birliği kriterleri yönünde demokratik gelişmesi bahis konusudur. Parça parça sindire sindire gerçekleştirilecektir. Kürt ağırlıklı olması, ama bilhassa PKK faktörü, böyle gerektiriyor. Şüphesiz Müslüman azınlıklar oluşturacak bir yola kesinlikle girmeyiz. Zaten böyle bir tutum, Kürtler'e hakarettir. Anayasaya, rejime, demokrasiye de aykırıdır. Ana muhalefet lideri Baykal: "Çağdaş bir ülkede etnik kökenli insanların bireysel hakkı neyse hepsini biz (CHP) kabul etmeye hazırız" dedi. Bu cümlenin, (siyasi ayrıcalıklar vermeyiz) anlamını taşıdığı açıktır. Baykal "PKK açılımı değil Kürt açılımı olmalı. Elbette herkesin etnik kimliği olacak, ama o kadar. Milletimizin adı Türk Milleti'dir" diyerek CHP'nin açık pozisyonunu vurguladı. Milliyetçi Hareket Partisi lideri Bahçeli: "Herkes ana dilini konuşma hususunda serbesttir. Ancak Türkçe'den başka bir dilin kamusal alanda resmîyet kazanması olmaz. Bu yolda ısrarlıysanız bölünme yasaları çıkarmış olursunuz. Terör, vatandaşları baskı altına almıştır. Ama vatandaşların yegâne siyasî temsilcileri teröristler değil, milletvekilleridir" dedi. Hukûmetin açılım tasarısı safha safha açıklanacak. Paket hâlinde sunulduğu takdirde kavga çıkacağı, AB kriterlerinin gerektirdiği kadarının bile engelleneceği fikri hâkim olmuştur. Hükûmetin Kürtçe'yi serbest bırakmasının şartlarının ve Türk milleti yerine TC vatandaşı kavramını koymak düşüncesinin, muhalefetle karşılanacağı anlaşılıyor. Zaten bunlar için (sivil bir Anayasa) ihtiyacı bulunduğu İçişleri Bakanı Prof. Beşir Atalay tarafından beyan edildi.