Ağustos sonu

Türk'ün zaferler ayı olan Ağustos'u kapatıyoruz. Malazgirt (26 Ağustos 1071), Otlukbeli (11 Ağustos 1473), Çaldıran (23 Ağustos 1514), Vâdisseyl (4 Ağustos 1575), Çıldır (9 Ağustos 1578), nihayet 30 Ağustos 1922, Ağustos ayındaki en büyük zaferlerimizdir. Başkomutanları Sultan Alp Arslan'ı, Fatih Sultan Mehmed'i, Yavuz Sultan Selim'i, Kanuni Sultan Süleyman'ı, Gazi Ramazan Paşa'yı, Özdemiroğlu Osman Paşa'yı, nihayet Büyük Atatürk'ümüz Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı, en derin minnet ve şükran duygularıyla, sonsuz saygı ve sevgilerimizle anıyoruz. Kahraman ordularının başında, bugün üzerinde yaşadığımız toprakları ebedî vatan hâline getirdiler. Türk Silahlı Kuvvetleri, böylesine bir şerefli mazinin günümüzdeki vârisidir. Gücünü ve kudretini koruyarak, çağın teknik imkanlarıyla donanarak, muasır medeniyete erişmemizi kolaylaştıracaktır. Asrımızdaki zaferleri, barışı ve demokrasiyi geliştirerek müreffeh ve çağdaş uygarlık çizgisine erişmiş Türkiye Cumhuriyeti'nde yer almak olacaktır. Harb ve darb devrinin kapandığını sanmak, güzel bir hayaldir. Keşke gerçek olsa... Ancak günümüzde silahlı kuvvetlerin fonksiyonu, meydan muharebeleri kazanıp ülkeler fethetmek değildir. Milletlerin daha az ıstıraplı, daha bahtiyar yaşamalarına, dünya nimetlerine erişebilmelerine destek vermektir. Türk milletine ve devletine bu yolu kapatmak isteyenleri vazgeçirmek, silahlı kuvvetlerimizin görevidir. Ne Malazgirt'teki kazanımın, ne bu kazanımı istirdâd eden Büyük Zafer'in, ne ikisinin ortasındaki cihan devleti oluşumunu sağlayan zaferlerin artık tekrarı mümkün değildir. Ama Türk'ün medeniyet yolunu açık tutmak şarttır. Bu millet, geri kalmışlığın ayıbıyla yaşamak için yaratılmadı. Bu felaketi üzerimizden tamamen kaldırabilmek demokrasi, ekonomik ve kültürel kalkınma ile mümkündür. Başka hiçbir tarz ve üslûpta gerçekleşmesi mümkün değildir. Yarın gireceğimiz Eylül ayındaki çok önemli gelişmeler, çağdaş medeniyet için hangi adımları atabildiğimizin göstergelerinden birkaçıdır. Aralık ayında istikametimizi tayin edebilmek için, önümüzdeki üç ayın her gününü eksiksiz değerlendirebilmemiz şarttır.