Başkan Obama, sanıyorum İstanbul'a inecek. Ankara'ya gelip Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşsa, şahane olurdu. Yüce Meclisimiz'in çok tecrübeli bir politikacı olan sayın başkanı Köksal Toptan bu arzuyu açıkladı. Başkan Clinton'ın Meclisimiz'deki tarihî konuşmasını unutmuyoruz. ABD ile ilişkilerimizin o dönemdeki sıcaklığına dönmesinde, iki taraf için de sonsuz faydalar var. Amerika'ya haddini bildirelim! palavralarına herhalde kapılmayız. Bu palavralar sebebiyle biz Türkler, imparatorluk batırdık. Üstelik Cumhuriyet döneminde de Atatürk'ün istediği uygarlık düzeyine bir türlü ulaşamadık. 1877'de Mithat Paşamız Rusya'ya, 1914'te 33 yaşındaki delikanlı Enver Paşamız büsbütün azıtarak Rusya'ya ilâveten İngiltere ve de Fransa'ya haddini bildirecekti!!! Acaba Amerika hâlâ bizi ılımlı (veya: laik) İslâm modeli olarak mı görüyor. Bu soruya sıkça muhâtabım. Cevabım şudur: Görüyorsa görüyordur! Amerika, boş hedeflere de vakit ve para harcamakla ünlüdür. Bana göre de Türk Müslümanlığı, İslâm'ın en iyi uygulandığı modeldir. Bununla iftihar ederiz, ama bunu başka Müslüman ülkelerine kabul ettiremeyiz. Her toplum, alıştığı ve algıladığı biçimde davranır. Biz Türkler de böyleyiz. Her topluma kendi dini tatlı gelir. Başlıca Müslüman ülkeler, Arap olsun olmasın, İslâm'ı en iyi kendilerinin anladığı ve uyguladığı iddiasından vazgeçmezler. Biz ılımlı Müslümanlık teklifinde bulunsak, Müslüman âleminde ancak düşman kazanırız. En azından sonuç vermez. Türkiye'nin böyle bir iddiası zaten yoktur. Ama eminim Washingoton: Türkiye'nin 1) eşsiz jeostratejik konumu, 2) silahlı kuvvetlerimizin kudreti, 3) çağdaş uygarlığa heves ve istidadımız bakımından bizimle iş birliğine talibdir. Örnek Müslüman olduğumuza inanıyorsa da bize zarar vermez. Laik demokrasi, Türkiye devletinin hiçbir şartta vazgeçmiyeceği tek rejimdir.