Amerika'nın hedefi

A -
A +

Amerika, petrol faktörü dolayısıyla Orta Doğu'ya adım attı. Asya ve Kuzey Afrika üzerinde Genişletilmiş Büyük Orta Doğu projesi üretti. İsrail'in barış ve sınırlarını güvence altına alması ihtiyacı netleşince, Amerika, bu coğrafyada vazgeçmeyeceği ikinci bir realite ile karşı karşıya kaldı. Ama İsrail'in düşmanlarına karşı tutumu, Amerika'yı, tarihin en büyük çaplı terör eylemlerine maruz bıraktı. Amerika'nın, 21. yüzyılı daha gelişip zenginleşerek yaşaması için: 1) Petrolden vazgeçmesi, 2) İsrail'i pas geçmesi, 3) Teröre eyvallah demesi, imkânsızdır. Bu üç faktörden birincisini Avrupa çok soğuk karşılıyor, hattâ kısmen de olsa karşı çıkıyor. İkinci faktöre (İsrail) Avrupa'nın tavrı, Araplar'ı da zarara uğratmadan orta yol bulmak şeklindedir. Üçüncü faktörü (terör) reddetmesi ise mümkün değildir. Yani Amerika'nın bu üç faktörle yatıp kalkan Orta Doğu politikası ile Avrupa, kısmen birliktedir. Ama Avrupa, Amerika'nın egemenliğindeki NATO'ya muhtaçtır. Amerika olmadan, Kosova, bilhassa Bosna-Hersek'teki soykırım vahşeti ile başa çıkamamıştır. Gerçeklere tekrar Washington'dan bakınca, Pax Americana'nın en büyük projesi olan Genişletilmiş Orta Doğu politikası, tamamen meşru zeminlerde değildir. Daha açık ifadeyle, Amerika'nın cihan devleti gücü ile gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Tarihteki benzer projeler gibi epey de kan akıyor. Washington'ın ben bu işi İsrail, bilhassa petrol için yapıyorum demesi beklenmemelidir. Zaten tarihteki diğer cihan devletleri gibi, Amerika'dan hem korkulmakta, hem nefret edilmektedir. Binaenaleyh Washington, bir slogan bulmak ve kullanmak durumundadır. Bu da demokrasidir. Anılan coğrafyada İsrail dışında demokrasiden haberi olan ülke bulunmadığı ve bu durum asrımızın zihniyeti ile çeliştiği için, kimsenin Amerika'ya demokrasiye gerek yok diyecek hâli yoktur. Ancak demokrasi, Amerika'nın Afganistan ve Irak'ta izlediği siyasetle kurulamadı. Çok daha mahir bir siyasetle bile kurulamazdı ama, o ülkelerin birliği ve huzuru sağlanabilir, radikal unsurlar temizlenebilir, istikbal için demokrasinin yolu açılmış olurdu. Bu beceriksizliğine rağmen, Amerika, yukarıda sunulduğu gibi doğrudan refahın, hattâ varlığı ile ilgili millî siyasetinde, hele anılan coğrafyada bulunan veya derinlemesine alakası mevcut devletlere karşı, kendi yanında veya kendinden uzak diye ikiye ayırarak davranıyor. Bîtaraf olanları bertaraf etmeye mecburdur ki, petrol, terör, İsrail konularını zaferle noktalasın. Bu gerçekleri göremeden dış politikaya soyunan devletlerin büyük zarara uğrayacakları kesindir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.