Amerika'ya dikkat! Aman, pek çok dikkat... Zira Birleşik Amerika ile resmî ilişkilerimiz, bize silâh ambargosu koyduğu yıllarda bile bu derecede kötüleşmedi. Daha ileri bir değerlendirmeyi de -ilmî yetkiyle- yapabilirim: ABD kurulduğundan (1776) beri Türkiye ile münasebetleri, günümüzdeki kadar berbatlaşmadı. Ne ABD'li denizcilerin Cezayir, Tunus ve Libya eyaletlerimizde başları belâya girdiği dönemde, ne de meş'um Mütâreke yıllarımızda (1918-22). Birinci Cihan Savaşı'nda Almanya'ya resmen savaş açan Amerika'nın, Osmanlı Türkiyesi'ne savaş ilân etmediğini de hatırlayalım. Washington, hem resmî, hem gayri resmî şekilde, hem açık ve halk önünde, hem kapalı odalarda, ilişkilerimizin seyri üzerinde müteaddit defalar bizi dostça uyardı. Bu uyarıları pas geçmek, politika san'atı ile bağdaşmaz. Türkiye'de ABD karşıtlığının, hattâ husumetinin inanılmaz boyutlara erişmesinde, resmî ağızlar kadar, Türkiye devletinin üzerinde durduğu dengelerden gafil kişilerin akıl dışı sözleri etkili oldu. Basına sözümüz yoktur. Fikirler serbestçe açıklanır. Irak'ta söz sahibi olmak bir yana, ağzımızı açamadık. Başka alanlarda, Türk devletini şiddetle ilgilendiren daha geniş coğrafyalarda benzer darbelerden kaçınmamız şarttır. Aksi takdirde iktidar ve ilgili yüksek bürokrasi, böylesine bir sorumluluğu kaldıramaz. Türkiye'nin göreceği büyük zararların boyutu, en kısa zamanda ikinci derecede bir devlet muamelesine muhatab olmamızla sonuçlanır. Amerika ile değil stratejik, taktik, hattâ alelâde müttefikliğimiz dahi ortadan kalkar. 60 yıldan bu yana süregelen dostluğumuz, onulması zor yara alır. Hattâ Amerika'nın bazı plan değişiklikleriyle gerçekleştirebileceği tasarruflar dolayısıyla iki düşman hâline geliriz. Başkan Bush'un, tamamen teamül dışına çıkarak, milletvekili bile olmadığı sırada Sayın Başbakanımız'a verdiği desteği de hatırlatmak istiyorum. Böylesine bir destek Türkiye tarihinde tektir, emsali yoktur. AK Parti; ABD karşıtlığını körükleyen ve ne pahasına olursa olsun bugünkü iktidarı yıkmak peşinde olan muârızlarının etki alanına düşerse, doğrusu şaşırtıcıdır. Tarihimiz bu biçim garabetlerle dolup taşmaktadır.